Kocaeli’dahi kendini polis güçleri adına tanıtıp, buğulu çiftin 350 gram külçe altınını alarak kayıplara müdahil telefon dolandırıcısı, ayrımsız yöntemle Edirne’birlikte da birini dolandırdıktan bilahare İstanbul’dahi yakalandı. İlk kat hakim karşısına sâdır mevkuf maznun suçlamaları kabul etmezken, yaşlı avrat ise “Telefondaki güç bana, hakkımızda şikayet olduğunu, elimizdeki altınların cali olduğunu söyledi. ‘Eve sivil polis gönderiyorum altınları ona verin. Altınların yapmacıklı olup olmadığı makinede taharri edilecek ve tekrardan size verilecek’ dedi. Ayrımsız müddet sonraları vakfedilmiş bulunan sanık yüzü sarılı, şapkalı bir şekilde evime geldi, oturdu. Altınları ona verdim ayrımsız elan da geri getirmedi” dedi.

Olay, 2 Teşrinisani 2021 tarihinde Kocaeli’nin İzmit ilçesinde meydana geldi. İddiaya göre, kendini polis güçleri kendisine tanıtıcı M.A. (22), 80 yaşındaki Mustafa Layemut’i telefonla arayıp, “kuyumcudan onun isminin kullanılarak kızıl çalındığını, hırsızların yakalanacağını fakat cerrahi müdahale bitmeme ettiği amacıyla kimseye aynı öz anlatmaması gerektiği” yalanını söyledi. Bir zamanda suratsız, Mustafa Ölmez’e evlerinde kâin altının düzme olup olmadığının tespit edilmesi gerektiğini birlikte söyleyerek, buğulu adamı paslı etti.

“Sizin için covid aşısı randevusu ayarladık” yalanı

Şüpheli, beş altı dönme sonraları esasen buğulanmış adamı arayarak, “Sizin için covid aşısı randevusu ayarladık. Hastaneye gitmeniz gerekiyor” dedi. Mustafa Layemut hastaneye gitti, eşi Minnettarlık (68) ise evde tek kaldı. Bunu fırsat bilici karanlık, eve gelip Minnettarlık Ölmez’e bile kendini polis adına tanıttı. “Altınların cali olup olmadığı makinede arama edilecek ve tekrardan size verilecek” yalanını söyleyen M.A., 350 gram külte altını (güncel fiyatla 350 bin TL değerinde) alarak kayıplara karıştı. Altınların tekrardan geleceği ümidiyle bekleyen koşa, gabi ahit alamayınca polis güçleri merkezine gitti. Burada dolandırıldıklarını anlayan eş adam, şahıstan şikayetçi oldu.

Edirne’bile birlikte dolandırdı

Olaya ilgili tetkik başlatan polis ekipleri, M.A.’yı takibe aldı. Benzeri yöntemle Edirne’da de birini dolandıran M.A., İstanbul’birlikte üstünde iki canlı miktarda dövizle yakalandı. Insan gözaltına alındı, dövizler sahibine konfirmasyon edildi. M.A. çıkarıldığı mahkemece tutuklanırken, Ölmez çifti ise altınlarını kalın kafalı alamadı.

“Bu işten mal kazanmadığım üzere elimdeki paradan bile oldum”

Vakfedilmiş sanık M.A.’nın Kocaeli 6. Yavaş Ukubet Mahkemesinde yargılanmasına başlandı. Duruşmaya sanık, Mustafa ile Şükran Ölmez çifti ve maznun avukatı Sır Dirbisoğlu katıldı.

Savunması için söz hakkı sunulan M.A., suçlamaları kabul etmeyerek, “İşsiz olduğum üzere Şanlıurfa’dan İstanbul’a gitmeye değişmeyen verdim. Akçakale’den Şanlıurfa’ya giderken minibüste isminin Mehmet olduğu öğrendiğim biriyle tanışmıştım. Bu eş bana fabrikada tanıdıkları birileri olduğunu ve bana iş bulabileceğini söyledi. Ben üstelik kendisine telefon numaramı verdim. İstanbul’a gittikten aynı süre sonraları Mehmet isimli zat beni arayarak akrabasında mevcut emaneti ona götürmemi istedi. Beni zılgıt ettiği için kabul ettim ve Kocaeli’ye taksiyle gittim. ‘Sen evin uğrunda bekle akrabam seni çağırır’ dedi. Bana denilen adrese gittim, bu süre içre de telefonla benimle konuşmaya bitmeme ediyordu. Evde 3-4 zaman kadar durdum. Evde mevcut ana yarısı bana 3 pare avuç büyüklüğünde kutu verdi. Bu kutuları alarak bambaşka bir taksiyle İstanbul Esenler otogarına gittim. Kutuları bana denildiği kabilinden otogarın yararsız kutusuna bıraktım. Bu altınları kimin aldığını veya götürdüğünü bilmiyorum. Taksi parası gidiş geliş bin 200 TL tuttu. Bu işten para kazanmadığım kabil elimdeki paradan birlikte oldum. 12 aydır cezaevindeyim. Bu koca bana hisse senedi bulur ümidiyle söyleneni yaptım. Müştekilerin zararını giderecek durumum namevcut ancak tahliye olursam çalışırım ve ailemden destek alırım” dedi.

“Eve taharri memuru gönderiyorum altınları ona verin”

Olayı anlatan Minnet Tevazulu Layemut, “Eşimin ince süre telefonla biriyle konuştuğunu gördüğüm amacıyla ona kim olduğunu sordum. Eşim üstelik bana polisle konuştuğunu söyledi. Kendisini polis adına tanıtıcı gönül eşime evde zer olup olmadığını sormuş. Eşim dahi olduğunu söylemiş. Aralarında geçen konuşmaları birlikte duydum. Eşime hastanede aşılama randevusu ayarladıklarını söylediler ve onu oraya yolladılar. Eşim bile telefonu bana vererek evden bundan sonra. Telefondaki kişi bana, hakkımızda şikayet olduğunu, elimizdeki altınların yapmacıklı olduğunu söyledi. ‘Eve sivil polis gönderiyorum altınları ona verin. Altınların yapmacıklı olup olmadığı makinede kontrol edilecek ve tekrardan size verilecek’ dedi. Benzeri müddet sonra şu an tutuklu kâin sanık yüzü sarılı, şapkalı ayrımsız şekilde evime geldi, oturdu. Altınları ona verdim ayrımsız elan birlikte mankafa getirmedi. İğne oyası yapa yapa ben o parayı kazandım. Şikayetçiyim” diye niteleyerek konuştu.

“Maznun organize edilen kişilerin tehdidiyle bunu yapmıştır”

Maznun avukatı Sır Dirbisoğlu ise savunmasında, “Müvekkilim telefon yönlendirmesiyle cereyan etmiştir. Müvekkilim ayrımsız senedir tutukludur, tahliyesine karar verilmesini arzu ediyorum. Sanık organize edilen kişilerin tehdidiyle bunu yapmıştır. Sivil ayrımsız polis olmadığı görünüşü ve yaşı itibariyle bellidir” şeklinde konuştu.

Mahkeme heyeti, sanığın mevkufiyet halinin devamına karar vererek, duruşmayı erteledi. – KOCAELİ