Mahkeme Kararı Etiği Istişare Kurulu’ndan hakimlerin borsada prosedür yapmasına “şartlı” tamam

Yargıtay Egemenlik Etiği Istişare Heyeti, hakimlerin İstanbul Söylenegelmiş Kıymetler Borsasında bölüt engelsiz şirketlerin hisselerine eş olmasının etik olduğuna ancak iştirak hisselerinin gurur satımının “tecim ve rüşvet getirici faaliyet anlamına gelecek sıklıkla veya devamlılık gösterecek şekilde” yapılmasının ise çığır etiğine uygun olmadığına dayalı referans kararı verdi.

Bir bilgili, borsada halka bariz şirketlerin hisselerine erbap olmasının veya bu tuhaf şirketlerin hisselerinin çalım satımını yapmasının makul olup olmadığına dayalı kaynak kararı verilmesi için Yargıtay Etki Etiği Müracaat Kuruluna başvurdu.

Başvuruyu inceleyen Kurul, hakimlerin borsada halka zahir şirketlerin hisselerine cemaat olmasının etik açıdan makul olduğuna ancak şeriklik hisselerinin, ticaret ve rüşvet getirici faaliyet anlamına ati sıklıkla veya süreklilik gösterecek şekilde çalım satımını yapmasının etik bilimi açıdan akıllıca olmadığına karar verdi.

Kararın gerekçesinden

Yargıtay Hâkimiyet Etiği Danışma Kurulunun kararında, borsada hisse çalım satımı yapılmasındaki temel motivasyonun maddesel vergi kaldırmak olduğu belirtildi.

Bu piyasaların, nitelikleri bakımından muayyen vukuf birikimi talip teknik piyasalar olduğu, buradaki gelişmelerin yakından izlem edilmesi gerektiği ifade edilen kararda, parçalanmamış bu faaliyetlerin bilgelik birikiminin beraberinde büyük ölçüde antlaşma ve mücahede harcanmasına kez açabileceği kaydedildi.

Hakimin tamlık faaliyetlerinde, hem mesleğe uygun şekilde davranması hem de bunu kaynak olarak ortaya koymasının, etik tıpkısı zorunluluk olduğuna meni edilen kararda, hakimin normal bir vatandaşa bakarak külfet kendisine nitelendirilebilecek zatî sınırlamaları kabullenmesi gerektiği da aktarıldı.

Kararda, hakimin egemenlik dışı faaliyetlerine ayırdığı düzentileme, ant ve çaba dolayısıyla şiddet görevini boşlama etmemesi gerektiği üstelik vurgulandı.

Hakimler ve Savcılar Kanunu’nun 48’inci maddesinde, bilge ve savcıların meslekleri dışında kazanç getirici faaliyetlerde bulunmayacağının hükümranlık altına alındığı anımsatılan kararda, Yargıtay Hüküm Etiği İlkeleri’nin 6.1’inci maddesinde üstelik “Karar görevi, hakimin ayrıksı tamam faaliyetlerinden faik ve önceliklidir.” ifadelerinin düz aldığı hatırlatıldı.

Açıklanan nedenlerle hakimin “haddinden fazla aşkın zamanını matlup şekilde” borsada alışveriş işlemi yapılmasının etik bilimi olmadığı değerlendirmesine saha verilen kararda, şu tespitler yapıldı:

“Taşınır eşit çalım satımı amacıyla harcanan devir ve emeğin beraberinde daha çok rüşvet koparmak üzere gösterilen çaba, geçerlilik dışı faaliyete çılgın şekilde dikkat gösterilmesi ve devir harcanması riski doğurabilir. Böyle bire bir genişlik da hakimin yargısal görevini hesabına getirme kapasitesinin azalmasına sefer çevirgeç. Hakimin umumi prensip adına İstanbul Taşınır Kıymetler Borsasında halka kemiksiz şirketlerin hissesine bırakıt, satın alma, ödül kabilinden mütenevvi yollarla sahip olmasında töre bilimi açından aynı engel bulunmamaktadır. Fakat bahis konusu hisselerin gelgel satımına ilişik süreklilik yer eden veya sık sık yapılan benzeri neşelilik bahis konusu olduğunda, hakimin görevlerini uygun şekilde yerine getirmesini garanti altına düzlük sınırlılıkların farkında olması gerekir. Bihakkın familya işletmesi birlikte olsa hakimin ‘çok aşkın zamanını’ alması halinde söz konusu ekonomik faaliyetin yapılması akla yatkın görülmemiştir.”

Share: