Marmara depreminin ardından yerleştiği Adıyaman’da baştan depremi yaşadı

1999 Marmara depremini İstanbul’de dinamik Ömer Tekerlek, evlendikten sonraları hareket korkusu yaşamamak üzere yerleştiği Adıyaman’bile eşi ve 3 çoğuyla baştan depreme yakalandı.

Teker ailesi, 6 Şubat’ta meydana mevrut Kahramanmaraş merkezli depremlere Adıyaman’daki 2 bükülmüş evlerinde yakalandı. Evlerinin yıkılmasıyla gerileme altında kalan eş, kısaca 1 saat sonradan zat çabalarıyla dışarı çıkmayı başardı.

Yaşadıklarını AA muhabirine anlatan Ömer Teker, depreme eşi ve 3 çocuğuyla yakalandıklarını belirterek, “Sarsıntının etkisiyle koltuklar havaya kalktı. Bir Anda gönül koştum ve ailemi dışarı çıkarmak için çipo kapıyı açmaya çalıştım amma hareket o kadar fazlaydı ki evin ortamında savrulmaya başladım. Depremin şiddetiyle habbe mermer zeminin ayrıldığını gördüm.” diyerek konuştu.

Sarsıntıdan sonradan çokça yüksek benzeri ses duyduklarını ve peşi sıra dahi 2 bükülmüş evlerinin üzerlerine çöktüğünü anlatan Tekerlek, soba ve çipo husus sebebiyle yaşam üçgeni oluşturarak hayatta kaldıklarını anlatım etti.

Enkaz altında hayatta kalma mücadelesi verdiklerini ve çocuklarının çokça korktuğunu söyleyen Teker, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Dallar şoke olmuştu. Fatma Eylül’ün üzerinde ayrımsız yaşlık olduğunu hissettim ama korktuğu üzere altına yaptığını düşündüm. Üzerimize devrilen tuğlaları kırıp ufak dam oluşturdum ve dışarıya bağırdım. Çıkabileceğimiz şekilde ara yaptık, önceki çocukları enkazdan çıkardık. Kızım ‘baba acıyor’ dedi ama benzeri yeri çizildi sandım, tek sobanın üzerindeki literatür suyun döküleceği aklıma gelmedi.”

“Yalın ayak 6 kilometre uzaklıktaki hastaneye tek durmadan koştum”

Enkazdan sağ salim kurtulduklarını söyleyen Tekerlek, ailesiyle muhtarlığa sığındıklarını dile getirdi.

Can havliyle herkesin dışarı çıktığını tamlayan Tekerlek, şöyle devam etti:

“Ayrımsız zaman gözüm Fatma Eylül’e takıldı, çakılı benzeri yere baktığını fark ettim. Üzerindeki battaniyeyi kaldırdığımda vücudundan buharlar yükselmeye başladı. Kızımın vücudunun cümlesi az daha yanmıştı. Ayağımda ayakkabının olmadığını birlikte fark etmeden, şule bukanak Fatma Eylül’ü kucağıma alarak 6 kilometre uzaklıktaki hastaneye hiç durmadan koştum.”

Kızına önce müdahalenin Adıyaman’daki hastanede yapıldığını ve vücudunun yüzde 42’sinde ikinci kademe acılı oluştuğunu nâkil Tekerlek, ertesi dolaşma ambulans uçakla Ankara’daki Bilkent Kent Hastanesinde dokunaklı bakım ünitesinde otama altına alındığını söyledi.

Teker, kızının bugün ameliyata gireceğini ve bacağından kap alınarak yanan kısımlara nakledileceğini söyledi.

“Hiçbir devir umudumuzu kaybetmedik”

Yaşanan dayanıklı sürecin peşi sıra halen umutlarını yitirmediğini belirten Tekerlek, şunları kaydetti:

“Ego 1999 Gölcük depremine İstanbul’bile yakalandım. Evlendikten sonradan daima zelzele olsa nereye kaçarız diye düşünmeye başladım. Bu psikolojiyle yaşayamayacağımı anlayınca de eşimle memlekete, Adıyaman’a yerleşmeye karar verdik, depremden kaçmaya çalıştık ama olmadı. Belki seçme şeyimizi kaybettik amma hiçbir devir umudumuzu kaybetmedik. Kızımın tedavisi biter bitmez çocuklarıma o bozuk yuva sıcaklığını esasen yapmak istiyorum.”

Share: