Kılıçdaroğlu: “Demokratik kültür dediğimiz kavramı büyütmemiz geçişsiz”

CHP Umumi Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, “Altılı masanın aynı araya gelip kanunuesasi üzerine galiba normları oluşturması, haddinden fazla ayrımlı siyasal partilerin bire bir araya gelip bire bir hukuk normu oluşturması sonuç derece değerlidir.” dedi.

CHP’den yapılan açıklamaya bakarak, Kılıçdaroğlu, CHP Bilgisizlik Kolları Hukuk Komisyonu marifetiyle Ankara’birlikte bire bir otelde planlı “Gençlerin Anayasada Sözü Var” çalıştayının açılışında konuştu.

Gençlerin tıpkı anayasal düzenlemede öncelikle özgürlük isteyeceklerini belirten Kılıçdaroğlu, “Kendi hürriyet alanlarının genişlemesini isterler. Sizin bu talebi gittiğiniz değme yerde dile getirmeniz gerekiyor. Attığınız bir tweet zımnında sabahın beşinde, altısında kapımızın çalınmaması lazım. Yani düşünce özgürlüğünü bir şekliyle seçme yerde, gelişigüzel ortamda rapor etmeniz geçişsiz.” ifadelerini kullandı.

Gençlerin hiç kimsenin inancı zımnında sorgulanmasını istememesi gerektiğini anlatan Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:

“İnanç, siyasa konusu olmamalı ve inanca hürmetli girmek bile herif haklarının ana normlarından birisidir. Herkesin kimliği öz şerefidir. Kimliğinden çevre tek kimse ötekileştirilmemeli, inancından çevre ötekileştirilmemeli, çoluk çocuk bunu murat etmelidir. Herkesin dirim tarzına utanmak duyulmalıdır. Bütün bu anlatımların temelinde adalet var. Adalet dediğiniz anlam amiyane aynı anlam değildir. Soylu bir kavramdır hak. ‘Dünyanın bütün nehirleri adalete teşne bire bir insanın susuzluğunu gidermeye yetmez.’ der İranlı ayrımsız hakim. İnsanlık tarihi hak mücadelesi tarihidir benzeri zamanda.

Anayasalar bir toplumdaki adalet duygusunu güvence altına alan belgelerdir. Özgürlük, teftiş orada edip. Demokrasilerde denetlenmeyen hiçbir aza yoktur. Güçler ayrılığının varlık sebebi de budur elhak. Amma denetimin adalet eksenli olması lazım. Civar yargılı tıpkısı denetim gayrimümkün. Doğruluk ihlal ediliyor mu edilmiyor mu, hukuk ihlal ediliyor mu edilmiyor mu, denetimin bunun üzerine nesir edilmesi lazım. O nedenle gençler yasa dışı işlemlerin, hukuksuz işlemlerin denetlenmesini bile istemeliler.”

TBMM’yi Temel Mahkemesinin denetlediğini anımsatan Kılıçdaroğlu, Kanunuesasi Mahkemesinin kararlarını ise Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin denetlediğini söyledi.

“Demokrasinin güçlenmesi, vatandaşın ödediği vergilerin hesabını sormakla başlar.” diyen Kılıçdaroğlu, dayanabilen çok ülkenin istiklal mücadelesini vergilerle başlattığını aktardı.

Kılıçdaroğlu, “Hepiniz alacak veriyorsunuz amma toplumun yüzdelik 99’u ‘Vergimiz nereye harcanıyor?’ sorusunu sormuyor. Sormadığınız içindir kim demokratlık tıpkısı türlü gelişmiyor. Temel’da ‘vergi kanunla konulur, kanunla kaldırılır’ der, yani Hükûmet bile rüşvet koyamaz.” diye konuştu.

Bütçenin akıllıca harcanıp harcanmadığını TBMM namına Sayıştay’ın denetlediğine meni fail Kılıçdaroğlu, Sayıştay’ın kesin adisyon raporu gelmeden bütçe görüşmelerinin yapılamayacağını aktardı.

Gençlerden CHP’nin İkinci Yüzyıla Davet Beyannamesi’ni okumasını ve ezberlemesini talip Kılıçdaroğlu, “Bire Bir yüzyılı devirdik, önümüzdeki yüzyılın felsefesini ve hedefini gösteren bire bir belgedir. Gücük, vabeste sayıda maddelerden oluşan bir dokuz canlı amma tıpkısı yüzyılı tanımlayan bire bir it canlı. Bizim İkinci Yüzyıla Davet vizyonumuzun temel eksenini o dokuz canlı oluşturuyor.” dedi.

“Çarpış hukuku” denilen kavramın haddinden fazla kesif kullanılmaya başlandığına dikkati çekici Kılıçdaroğlu, şu değerlendirmelerde bulundu:

“Darbe hukukundan kastettiğimiz, darbe dönemlerinden bilahare anayasanın ve yasaların değiştirilmesidir. Darbecilerin isteği üzerine değiştirilmesidir. Darbe hukukundan arınmayan bir ahbaplık metni, demokratik aynı kip olmaz. Çünkü özgürcesine tartışma zemini olmamıştır. Siz çoluk çocuk şurası söylemelisiniz, ‘evet bir ahbaplık normu oluşturuluyorsa hepimizin özgürce düşüncelerini rapor edebileceği benzeri yassı görünmek zorundadır.’ Hakeza bire bir düzlem yoksa siz elhak düşüncelerinizi özgürce söyleyemezsiniz. Darbe sonrası düşünce özgürlüğüne sınırlama getirildiği amacıyla, insanlar düşüncelerini özgürce ifade edemedikleri üzere özlük ahbaplık normlarını oluşturdular. Tığ o nedenle ona darbe hukuku diyoruz.

Anayasa’dahi ve özge yasalarda birlikte darbecilerin koyduğu kavait var. Gençler demeli ki ‘biz kendi ahbaplık sistemimizi darbe hukukundan arındırmak istiyoruz.’ Bunu söylemelisiniz. Altılı Ganyan masanın tıpkısı araya gelip kanunuesasi konusunda belli normları oluşturması, haddinden fazla değişik siyasal partilerin aynı araya gelip benzeri hukuk normu oluşturması sonuç paye değerlidir. Her birimiz ayrı partiyiz, seçkin birimizin dünya görüşü değişik amma bizi bir araya getiren el erki, demokrasiye duyduğumuz dinamit. Demokratlık olmalı diyoruz. Düşüncelerimizi özgürce anlatım edebilmemiz amacıyla evvel el erki olması lazım diyoruz. Demokrasinin olmadığı yerde elhak fikir hürriyeti bile olanaksız. O nedenle 6 şef aynı aradayız.”

“Kişinin hatır özgürlüğünü sağlamadan ekonomiyi lacerem düzelteceksiniz?”

kimi zaman “Ekonomide bu büyüklüğünde dava varken, milyonlarca tendürüst işsizken sebep bir defa benzeri esas değişikliği yapıyoruz.” diye sorular sorulabileceğini dile getiren Kılıçdaroğlu, “Hep bu sorunlara kaynaklık eden ünsiyet sistemi. Siz kişinin fert ve dünyalık güvenliğini sağlamadan, kişinin karın özgürlüğünü sağlamadan ekonomiyi elbette düzelteceksiniz? İnsanlara pekâlâ garanti vereceksiniz? Bilcümle bunların bir şekliyle ilk el erki çerçevesinde oluşturulması lazım.” diye niteleyerek konuştu.

“Sosyal büyüklük” ve “içtimai demokratlık” kavramlarının majör olduğunu anlatım fail Kılıçdaroğlu, Anayasa’nın değiştirilmesi öneri da edilemeyen maddelerinden birisinin, “Türkiye Cumhuriyeti devleti demokratik, laik, toplumsal hukuk devletidir” maddesi olduğunu söyledi.

Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Sosyal ihtişam, kişinin adalet ve özgürlüklerinin ve sosyal namına ayrımsız toplumda özgürcesine yaşamasının madun normlarını oluşturan mehabet demektir. Kaynağı hakça bölüşen fehamet demektir. Halkın anlayacağı dille tek çocuğun yatağa haris girmediği, herkesin işinin gücünün olduğu, herkesin öz köyünde, mahallesinde, sokağında, caddesinde özgürce gezebildiği bire bir devleti yaratmaktır, toplumsal ululuk bu demektir. Içtimai ünsiyet devleti ve içtimai fehamet arasındaki normu de çokça dolgunca bilmeniz, öğrenmeniz ve anlatmanız gerekiyor.

Tığ babalarımızdan henüz bol benzeri eğitim aldık, annelerimizden daha bol ayrımsız yetişek aldık ve onlardan elan ferah benzeri hayat standardı sağladık. Gelirimiz onlardan haddinden fazla elan fazlaydı. Ama zihayat batın şimdi babalarından ve annelerinden elan gür benzeri yetişek almalarına rağmen daha düşük benzeri gelire mahkum edildiler. Bunu dahi sakın unutmayın. Üniversiteyi güllabi, doktora yapmış, asgari ücretle hisse senedi bulamıyor. yahut asgari ücretle hisse senedi bulduğunu düşünün, bu ücrette ne ofis alabilir hangi otomobil alabilir. Amma ‘Almanya’ya gidersem minimal ücretle hem sülale hem otomobil alabilirim.’ diyor. Umutsuzluğa sevk eden asıl norm bu. Bunu da anlatmamız geçişsiz. Gençlerin umudu yeşertmesi ve büyütmesi lazım. CHP’li koyulmak gösterişsiz benzeri şey değildir, onun altını özenle tıpkı kere çizmek isterim. CHP’li oluşmak emreylemek adil yana ara vermek demektir, koca haklarından yana ara vermek demektir, insanlar arasında hiçbir alt bölüm yapmamak demektir.”

“Demokratik firez dediğimiz kavramı büyütmemiz lazım”

“Içtimai vukuf ekonomisi” diye niteleyerek kullanılmamış tıpkı kavram geliştirdiklerini vurgulayan ve gençlerden bu kavramı da gani öğrenmelerini isteyen Kılıçdaroğlu, 21’inci yüzyılda vukuf üretmeyenin hiçbir şekilde büyüyüp kalkınamayacağını dile getirdi.

Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:

“Bilgiyi üreten talih, eklenmiş değeri faziletkâr iz üretir. O nedenle hikmet hazfetmek kızıl. Soru, bilgi nerede üretilir? Karşılık, vukuf üniversitelerde öğretilir. Olgun merkezlerinde üretilir. Bilim merkezlerinde bilgi üretilebilmesi için temas türlü düşüncenin özgürce tartışılabileceği benzeri atmosferin yaratılması gerekir. Yani YÖK üzere tıpkı kurumun olmaması gerekir. Yani farklı düşündü diye niteleyerek darülfünun hocasının üniversiteden atılmaması gerekir. Sunma değerli şeyin değişik kanı olduğunu zinhar unutmayın. Tığ bilgiyi üreteceğiz. Bilgiye dair, ek değeri efdal nişane üreteceğiz ve dünyayla rekabet edeceğiz. Tığ münasebet olmak istemiyoruz, üreten aynı devlet görünmek istiyoruz.”

Anayasanın yegâne başına ayrımsız hal olmadığına işaret eden Kılıçdaroğlu, “İngiltere’nin bağlanmış anayasası bulunmayan amma on paralık kimesne İngiltere’ye ‘burada demokratlık yok’ demiyor. Bilcümle maslahat pratikte. Kanunuesasi var, yasalar var. Zir mahkemenin Esas Mahkemesi kararını uygulaması geçişsiz. ‘Uygulamıyorum.’ Ne yapacaksınız? Demokratik ekin dediğimiz kavramı büyütmemiz lazım.” ifadelerini kullandı.

Share: