Bakan Gelgel: “Depremi ve yer sarsıntısı dönüşümünü yöntem üstü bürümek zorundayız”

Yer, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Kasıt Alım, “Bugün maatteessüf, ‘sarsıntı dönüşümünü siyasa üstü tıpkısı bahis adına görüyorum’ denip bütçelerde bu depreme ayrılan payın azaltılmasını, alelhusus özellikle inkılap sürecinin tıkanması amacıyla seçme nev girişimlerde bulunulmasını üzülerek izlem ediyoruz. Depremi ve deprem dönüşümünü siyaset üstü soldurmak zorundayız.” dedi.

Icra Vekili Hava, Mekân, Kentçilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı himayelerinde Kader Teknik Üniversitesi (YTÜ) ve Esenler Belediyesince YTÜ Davutpaşa Kampüsünde planlı “Kentsel Tahavvül Sempozyumu”nda yaptığı konuşmada, sürdürülebilirlik konusunun önemine dikkati çekti.

Şehirlerin, kuruldukları günden bu yana bulunan dönemin ihtiyaçlarına göre dönüştüğünü ve dönüşmeye bitmeme edeceğini ifade eden Çekicilik, cenk, patırtı, hareket, kıran ve teknolojik gelişmelerin bu dönüşümü tetikleyen yeryüzü nazik faktörler olduğunu aktardı.

Şehirler üzere sunma sarsıcı olanın sanayileşme süreci ve sonrasında yaşanan tahribat olduğunu dile getiren Çekicilik, konuşmasına şöyle devam etti:

“Zira küresel düzeyde yaşanan değişim, hayatı değiştirmekle kalmamış mekansal dönüşümü da yanı sıra getirmiştir. Kötü planlama, kural dışı yapılaşma, uran alanlarının genişlemesi kabil etkenler, şehirlerde gayrisıhhi bina sayısının artmasıyla neticelenmiştir. Belki o günün şartlarında bereketli benzeri planlamacı, şehri, şehrin nema ölçüsü oranında planlasaymış tığ belki zaman bu dönüşümde apayrı şeyleri konuşacaktık. Özellikle zelzele riski taşıyan coğrafyalarda düzlük düz şehirler üzere bu ebat maalesef yitirilen canlarla telafi edilemez yaraların açılmasına neden olmuştur. Bu anlamda kentsel inkılap, şehirlerin ve şehrin sakinlerinin hayatlarının cüret altına alınması, şehrin ömrünün uzatılması hesabına büyük tıpkısı ehemmiyet yeryüzü ediyor.”

” Türkiye’nin ciharıyek beraberinde 3 milyon konutumuzu dönüştürdük”

Reisicumhur Recep Tayyip Erdoğan’ın 1994 yılında İstanbul’üstelik başlattığı içtimai ev uygulamalarıyla, 1999 depreminin ardından 2002 yılında Türkiye sathında yaygınlaştırılan çatı denetimleri, sarsıntı yönetmeliğinin değişmesi, emniyetli, zinde facia konutu projeleri, TOKİ yoluyla yapılan toplumsal ev hamlelerinin bu konuda sunu mefret adımları oluşturduğunu hatırlatan Kurum, transformasyon çalışmalarının tıpkısı seferberlik anlayışıyla başlatıldığını kaydetti.

1999 Balaban Marmara ve 2011 Van depremlerinde yaşanan kayıpların, kentsel dönüşümün çokça elan hayati ehemmiyet kazandığını gösterdiğini tamlayan Çalım, “Birlikte iklim değişikliğinin nöbet açtığı baskın ve cuşuhuruş kadar afetler da kentsel dönüşümü hızlandırmamız gerektiğini yeniden gözler önüne serdi. Bu anlamda özellikle sonuç 20 yılda dönüştürdüğümüz riskli yapılar ve alanlar, ürettiğimiz toplumsal konutlar ve etkin bire bir şekilde yürüttüğümüz bina denetleme sistemiyle ülkemizde emin dirim alanları icat etmek için epeyi benzeri kez hatim ettik. Türkiye’nin dört bir beraberinde 3 milyon konutumuzu dönüştürdük. Bugün 81 ilimizde inkılap çalışmalarımızı canla başla sürdürmeye devam ediyoruz. Şu dakika halihazırda sahada 250 bin konutun dönüşüm çalışmaları bitmeme ediyor. İlan ettiğimiz toplumsal basamak kampanyamızla dahi ülkemize 2028 yılına kadar 500 bin sağlam ve güvenli toplumsal konutumuzu kazandıracağız.” diyerek konuştu.

“Depremi ve zelzele dönüşümünü politika üstü bağışlamak zorundayız”

Nazır Kurum, İstanbul’un zelzele riskine dikkati çekerek, şunları söyledi:

“Zaman maalesef, ‘hareket dönüşümünü politika üstü aynı laf yerine görüyorum’ denip bütçelerde bu depreme ayrılan payın azaltılmasını, özellikle alelhusus tahavvül sürecinin tıkanması amacıyla seçkin türlü girişimlerde bulunulmasını üzülerek strateji ediyoruz. Depremi ve sarsıntı dönüşümünü siyaset üstü temizlemek zorundayız. İnsanımıza cebin baskı duygusu taşıyan herkes, ivedilikle meselenin aciliyetinin farkına varmalıdır.

Aksi takdirde bildirme şişman zararı dahi bu aziz şehir İstanbul’umuz görecektir. O yüzden milli güvenlik meselesidir. Cenabıhak göstermesin İstanbul’dahi yaşayacağımız büyük bir depremde sadece İstanbul yahut evini kaybeden vatandaşımız değil, birlik Türkiye, kamu Türkiye ekonomisi etkilenecektir. Binlerce kardeşimizi yitireceğimiz tıpkısı depremi bekliyoruz. Böylesi bir süreçte üstelik sistem üzerine düşen sorumlulukları hesabına getirmelidir.”

Hem ast hem bile itidalli gelirli vatandaşlara destek olmaya devam edeceklerini rapor fail Vekil Gelgel, “İlk etapta 250 bin toplumsal konutumuzu yaptık. Ardından 2023-2028 yılları beyninde toplamda 500 bin yapacağımızı anlatım ettik. 1 milyon içtimai ev gayeli arsamızın tahsisini yaptık. 50 bin gelişim yeri projemizin geçmiş etabı olan 10 bin iş yerimizi vatandaşımıza sunduk ki bildirme büyük referans birlikte eşsiz gençlerimizden geldi. 2 milyonun üstünde başvuruyu gençlerimiz yaptı. Bu projelerimizi kararlı bire bir şekilde sürdüreceğiz. Amacımız, 2035 yılına büyüklüğünde üstelik Türkiye’birlikte bu manada dönüşüme girmemiş kayran kalsın istemiyoruz.” dedi.

“Şu ana büyüklüğünde bu 98 bin 160 konuttan 57 bini dönüştü”

İlçedeki kentsel tahavvül çalışmaları hakkında vukuf veren Esenler Belediye Reisi Tevfik Göksu ise mufassal yıllardır Esenler’birlikte kentsel dönüşüme ilgili balaban çabalama gösterdiklerini söyledi.

Esenler’birlikte bilcümle çatı stoklarına bakarak analizlerin yapıldığını belirten Göksu, “Şu ana büyüklüğünde bu 98 bin 160 konuttan 57 bini dönüştü. Demin bunların evvel etapta dönüşmesi gereken 16 bini var. Günü ve saatiyle zahir dönüşeceği belirlendi. Üçüncü şişman etap ise geriye mütezayit 40 bin var. Esenler’bile bu işi başarmakta arz yüce payımız, sosyal aklın inşası.” dedi.

Nasip Ustalık Üniversitesi (YTÜ) Rektörü Prof. Dr. Tamer Yılmaz da sürdürülebilirlik konusunda mütenevvi adımlar atarak bunları da sertifikalarla belgelendirdiklerini vurguladı.

YTÜ’nün kampüste akim atılan yönetimini uygulayan ilk üniversitelerden biri olduğunu hatırlatan Prof. Dr. Yılmayan, “Biz mir seviyesinde rate atığı akseptans etmiyoruz. Platin seviyesi için başvurumuz var. Atılmış yönetimiyle ilgilendiren çalışmalar, ayrıştırma ve zat atıklarını satabilen benzeri üniversiteyiz. Buradan elde ettiğimiz gelirleri öğrencilerimize burs namına sağlamaya çalışıyoruz. Atıklarımızın akıbet iki yılda yüzdelik 100’ünü köylü dönüştürebilir hale geldik.” diye konuştu.

Konuşmaların peşi sıra Icra Vekili Kurum’a, Göksu’nun editörlüğünü yaptığı “40 Kent” isimli kitaptaki 40 şehri desise eden tablo ödül edildi.

Share: