Melihat Gülses, Türk müziğinin dününü ve bugününü anlattı Açıklaması

Hayatını, müzikal çalışmalarını ve Türk müziğine ilişik düşüncelerini anlatan sanatçı Melihat Gülses, “Türk müziği hakikaten bizi anlatan, bizi söyleyen, kültürümüzün arz büyük noktalarından biri. Gençlerin ilgisi namevcut filan denir evet on paralık dahi anca olduğunu düşünmüyorum. Gençler üstelik haddinden fazla ilişki gösteriyor, gayet meraklılar.” dedi.

Konya Akşehir’dahi 1958’bile dünyaya mevrut Gülses, AA muhabirine yaptığı açıklamada, babası Ahmet Tahir Köseoğlu’nun yasa çalıp sıkıntı söylediğine dikkati çekerek, “Müziğin içine doğdum. Basit olduğum ama kendimi acı tatlı bildiğim yaşlarda, babamın dizinin dibinde, Türk müziği eserlerini onların grubuyla meşklerde ufak ufak okumaya söylemeye başladım. İlk başlangıcı öyle diyebiliriz.” ifadelerini kullandı.

Melihat Gülses, 1975’te İstanbul Beceri Üniversitesi Türk Musikisi Ululuk Konservatuvarında 8 senelik eğitime başladığını kaydederek, hayatının sunma iyice ve bildirme yumruk yıllarının çevrimli müzisyenlerden yetişek aldığı bu okulda geçtiğini söyledi.

“Heyecanla anne uygulama yoluna bile girmiş olduk”

Tıpkı müddet sonraları TRT İstanbul Radyosunda göreve başladığını dile getiren Gülses, şunları kaydetti:

“Meslek yıllarında şu anda eşim olan Temiz Gülses ile çok mail iki arkadaştık. 6 yıl yakın iki bacanak namına o meslek yıllarını beraber geçirdik. Okulu bitirdiğim akıbet yıl evlendik ve kızımız Neva dünyaya geldi. Ondan sonra bittabi güçlerimizi birleştirdik ve konserler adım adım başladı. Solo bantlarımız daha çok, radyo dahi devam etti. Bunun heyecanıyla daha çok temel öğrenme ve uygulama için üstelik girmiş olduk.”

Sanatkâr Gülses, önceki albümü “Tatyos Koca”nin Kutsi Erguner projesi yerine Kanada’da basıldığının altını çizdi.

Solo albümlerin beraberinde yer aldığı çeşitli projelerde çalışmalarının devam ettiğini vurgulayan Gülses, “Bugünlere büyüklüğünde konserler ve ayrımlı projelerle yelpazemizi degaje sara, bütün ayrımlı şeyler yaparak ama geleneksel müziğimize istinkâf etmek duyarak geldik. Laf olsun diye niteleyerek veya maddesel ayrımsız madde için tek öz yapmadım. Zımnında yaptığım değme özdek ati nesillere bırakabileceğim, benim için siftinlik bırakıt niteliğinde çokça bulunmaz şeyler. Nefesim yettiğince üstelik bu böyle gidecek.” değerlendirmesinde bulundu.

Türk müziğinin, halk, tasavvuf ve musahabe müziğini zarfında barındırdığına meni fail Gülses, şu bilgileri verdi:

“Türk müziği bizim müziğimiz. Gelişigüzel şeyden geçmiş benim özlük müziğim, kişi geleneğim, öz örfüm adetim. Bizim kimliğimiz bunların içre bulunduğu, bize ait olan şeyler ve çivi başına tıpkısı felsefe. Türk müziği gerçekten bizi anlatan, bizi belirten, kültürümüzün bildirme mehabetli noktalarından biri. Gençlerin ilgisi yok falanca denir evet on paralık de öyle olduğunu düşünmüyorum. Çoluk Çocuk üstelik çok rabıt gösteriyor, gayet meraklılar. Onların önüne şayet iyice ve akıllıca aynı şey koymazsanız onu almıyorlar. Onlar biliyor neyin alınıp, neyin alınmaması gerektiğini.”

“Ekin doğrudan giderse tek şeyimiz kalmaz”

Şarkılarının uzun yıllar gençlerin dilinden düşmediğini kaydeden artist, “Onlara yankılanmak çok balaban. Elbette kim televizyonlarımızda, radyolarımızda Türk müziği yayınlarının ne büyüklüğünde az olduğunu düşünürsek, hani bire bir TRT ne büyüklüğünde yetebilir? Dolayısıyla bunları az buçuk önemsemek, bunlara vakar yüklemek gerekiyor. Yoksa ekin vasıtasız giderse biz bile doğrudan gideriz, büyüklük namına tek şeyimiz kalmaz.” dedi.

Melihat Gülses, bir zaman Türk müziğine faaliyet veren müzisyenlerin solistlerden daha aşkın hayranı olabildiğine dikkati çekerek, mutat eserlerin zorlu çokça mekanda çalınıp söylendiğini aktardı.

Zamanın hızla geçtiğinin altını çizen başarılı artist, şöyle bitmeme etti:

“Seçme şey o kadar serian değişiyor ki siz dahi farkında olmadan ona göl ayağı uyduruyorsunuz. Bu bol yönde mi, dağ yönde mi? Tabii çok makro gelişmeler var. Amma tıpkısı taraftan da kültür ve sanatta benzeri o büyüklüğünde enkaz da söz konusu. Değişik çalgı türleri olmasın mı? Olacak bittabi kim. Gençliğin bile ayrımlı müziklere zaaf duyması, değişik kültürleri tanımak istemesi haddinden fazla natürel. Dolayısıyla tığ kendi kültürümüze topluluk çıkalım de herkes duyduğu bildirme pir, genişlik temiz müziği benimsesin. Kimsenin da zevkine karışmamak gerekiyor.”

“Çaplı müzisyen çocuklarımız var”

Gülses, beklenti veren zihayat müzisyenlerin tanınması üzere destek olmak gerektiğini vurgulayarak, “Anca sesler var kim. Bugün belki benzeri Bezenmiş Senar, bire bir Safiye Kuzuluk olabilecek kadar çaplı çocuklarımız var.” değerlendirmesinde bulundu.

Bugün CRR Dinleti Salonu’nda gerçekleşecek “Tıpkısı Pera Hikayesi” konserinde kızının bile aralarında düz aldığı liyakatli müzisyenlerle sahneye çıkacaklarını sözlerine ekleyen artist, şunları kaydetti:

“Çocuklarımın birçoğu ilgiyle ama kandan de var bir tane var içeride; mutat kemençe sanatçısı Neva Gülses. Bütünü benim canım ve talebelik yıllarından beri birlikteyiz. Onların temas biri bu ülkenin gerçek solistleri. Onlarla hava duyuyorum. Onları haddinden fazla seviyorum. Bu konserde birlikte onlarla birlikte hususi düetlerimiz, haddinden fazla hususi sürprizlerimiz var. Tıpkı ablaları kendisine gönülden yollarının berrak olmasını diliyorum.”

Sanatçı Gülses, enstrüman yönetmeni Necip Gülses, reis İhsan Özer, senfoni orkestrası ve Türk sazlarından oluşan koroyla yüzü sıcak eserleri seslendireceklerini belirterek, “Konserimizin ismi Bir Pera Hikayesi, yani Pera’de yaşanan müzikler. Tanzimattan bugüne büyüklüğünde hangi müzikler reşit? Direklerarası’ndan Pera’ya makul geliyoruz. Tango, köçekçe ve kantolar var. Özel mekanlar, dinleti salonları, şairlerin buluşması yani Pera’da firez hanek hesabına ne yapılıyorsa bilcümle bunları tığ böyle bir dinleti ortamında göstermeye çalıştık.” diye konuştu.

Bundan bilahare da Bursa’dahi dinleti vereceğini ve konserlerin bitmeme edeceğini dile getiren Gülses, “Oradan apayrı konserlerimiz var. Gözyaşı üstelik bu arada derhâl gidiyor, hangi sığdırabilirsem. Nefesim yettiğince, bu ülkenin yetiştirdiği ayrımsız sanatkar adına gene ülkeme akla yatkın biçimde asar çoğaltmak, kalıcı ayrımsız çepel çoğaltmak istiyorum.” dedi.

Melihat Gülses kimdir?

Kariyeri süresince yurt içi ve yurt dışında çokça sayıda konserde solist namına vadi kayran artist, halen TRT İstanbul Radyosunda fariza yapıyor ve çeşitli monitör programlarına üstelik katılıyor.

Gülses’in 1994’ten bugüne arbede “Tatyos Efendi”, “İstanbul Şarkıları-Rembetiko”, “İstanbul’dan Atina’evet Türküler”, “Şarkıcı Zaharya”, “Narçiçeğim”, “Ilkgüz Şarkıları”, “Bestekar Milletvekilleri”, “Hüznün Hikayesi”, “Musikişinas Tüccarlar”, “Geçmişten Günümüze Türk Müziği-Miras”, “Parafin Köpükler” ve “Tuna’evet Hasret” adlı albümleri yayınlandı.

Share: