CHP Ankara Saylav Saika Kaya, Türkiye genelindeki tam okulların depreme dayanabilen olup olmadığının, cali değil mahiyet raporlarla tayin edilmesi gerektiğini söyledi.

Kaya, Meclis’te düzenlediği matbuat toplantısında, 6 Şubat’ta meydana gelen Kahramanmaraş merkezli depremler zımnında milyonlarca kişinin evsiz kaldığını, yaraları kullanmak için 85 milyonun yegâne canevi olduğunu anımsattı.

Asıl görevi birey yetişmek olanların, sarsıntı bölgesine zamanında gelmediğini öne süren Kayaç, gönüllü kurtarma ekiplerinin, belediyelerin ve kitle örgütlerinin engellendiğini, askerin dahi yer sarsıntısı bölgesine inmesine müsaade verilmediğini savundu. Kaya, “Oysaki kim bir zamanlar engelleme edilse on binlerce birey kurtarılabilirdi. Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) 1999 depreminde eskiden engelleme ettiği üzere 10 bin 528 kişinin hayatını kurtardı. 24 sene sonraları TSK’nin deprem alanına inmesine müsaade verilmediği üzere elindeki bilcümle imkanlara rağmen yalnız 327 canı kurtarabildi.” diyerek konuştu.

Türkiye genelinde depreme dayanabilen olmayan okulların yıllardır yadımlama beklediğini belirten Kaya, 1999’daki depremden sonradan İstanbul’de yıkılması gereken okulların Kahramanmaraş merkezli depremlerden sonraları yıkılmaya başlandığına şehadet ettiklerini söyledi.

CHP’li Kayaç, şunları kaydetti:

“Ankara’birlikte ve Türkiye’nin ayrı ayrı illerinde dahi buna şehadet ediyoruz. Kahramanmaraş depremi oluncaya büyüklüğünde kül birimler kabilinden Milli Terbiye Bakanlığı da uyumaya devam etmiştir. Türkiye genelinde kaç amme ve hususi terbiye kurumunun depreme dayanabilen olup olmadığı tespitinin yapılıp yapılmadığını dahi bilmiyoruz. Buradan Milli Eğitim Bakanı Sayın Mahmut Özer’e çağrı açmak istiyorum; Türkiye genelindeki okulların depreme dayanabilen olup olmadığı sahte raporlarla değil, temel raporlarla belirleme edilmeli. Çünkü orada çocuklarımız, öğretmenlerimiz var, canlılar yaşıyor, farkında değil misiniz? Bunun tıpkısı an evvel akilane tespitine ihtiyaç var. Türkiye genelinde bu yapılmazsa yaşanacak olumsuzluklardan bugünkü kudret sorumludur.”