Yenibosna’da kuyuda kâin ceset; cani zanlısına müebbet istendi

YENİBOSNA’de sabık sene yakın arkadaşı Eşsiz Ün (68) vasıtasıyla 6 kurşunla vurulan Mutlu Akçay’ın (51) cesedinin halı fabrikasındaki kuyuya atılmış ve üzeri betonla kapatılmış halde bulunduğu olaya ilişik anket tamamlandı. İddianamede henüz önce polis güçleri olan ancak meslekten ihraç edilen dalavereli Nam hakkında ‘Kasten öldürme’ suçundan müebbet kodes istenirken, ona arkalama ettiği tez edilen Mustafa Kemal A. karşı ise ‘Suç Delillerini Namevcut Ika, Setir yahut Değiştirme’ suçundan 5 yıla kadar hapis talep edildi.

Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen iddianamede maktul Akçay’ın HTS kayıtları incelendiğinde, halı fabrikasına antre yaptığı ancak yokuş kaydına rastlanılmadığı bilgisine kayran verildi. Bunun üstüne kuruntu üzerine fabrikada yapılan kontrol çalışmalarında kümes içerisindeki kuyuya ilişkin beton kapaklar kırılarak açıldığı, kapağın birden altında genişçe atık akarsu kuyusu olduğu, suyun yüzeyinde kapağın altında kalacak şekilde beyaz zehir mülevven uydurma çuval içerisinde öldürülen Bahtiyar Akçay’ın cesedine ulaşıldığı belirtildi. Henüz bilahare şüpheliler yakalanarak gözaltına makbuz.

“BİZ KARDEŞ GİBİYDİK”Cumhuriyet savcılığına verdiği ifadede münasebetsiz Nadir Ad’ün suçlamayı akseptans ettiği belirtildi. Bire Bir halı yıkama fabrikasında 30 yıldır yönetmenlik yaptığını belirten aynasız Eşsiz Nam, “Ego henüz önceki polislik mesleğini yürütme ettim. Ancak, meslekten 1980 yılında politik sebepten dolayı ihraç oldum. Ego Mutlu’ı tahminî 10 yıldır tanıyordum. Biz ahi gibiydik. Ben kendisine 25 bin TL vecibe vermiştim. Güzeşte sene 25 Mayıs’ta Giresun’dan İstanbul’a, yanıma geldi bana araba almaya geldiğini söyledi. 2 dönme sonra gene çalıştığım fabrikaya geldi. Namına haris olup olmadığını sordum. Bana aç olduğunu söyledi, ego dahi namına yemek söyledim. O sırada konu komütatör alımına geldi. Kendisi o gün baktığı araçla ait 20-25 bin TL sakim parasının olduğunu söyleyerek benden mal istedi. Ben bile sinirli benzeri şekilde Bahtiyar’a ‘Zaten benim senden 25 bin TL alacağım var, ego koyun dede miyim’ dedim. Kendisi dahi bana ‘Ağabeyim değil misin? Versen hangi evet, hindi olsan hangi peki’ şeklinde sözler söyledi. Bu çeşit durumlarda ego rahatsızlığım cihetiyle ateş patlaması yaşarım. Mutlu’ın söyledikleri karşısında nefes alamadım, şuurum gitti. O sırada bana ‘Ananı avradını sinkaf ederim’ dedi. Ego da namına ayrımsız şekilde hakaret ettim. O tam masa üstünde bulunan nazik içki üretimlik tipi bütün tablasını eline aldı, ego birlikte çekmecede bulunan silahımı aldım, kendisine keder ettim. Bahtiyar’a kötü ettiğimde koltuğun üstünde akışmaz şekilde kaldı. Kaç kat kırıcı ettiğimi hatırlamıyorum. Benzeri süre cinayet büroyu arayayım diye niteleyerek düşündüm. Fakat cesedi bulunduğum kavuşum uygun olması dolayısıyla hıfız yoluna gittim. Yer balaban pişmanlığım o sırada polisi aramamaktır, şoka girdiğim amacıyla arayamadım” dedi.

CİNAYETİ NASIL İŞLEDİĞİNİ ANLATTISilahının ruhsatsız olduğunu söyleyen şüpheli Ün, “Olayı gerçekleştirdikten muallel saat sonradan hariç çıkıp taraf müştemilattan tıpkısı çuval, bir yararsız poşeti aldım. Yaptığım kontrol bile Mutlu’ın us tabana sızmıştı. Henüz sonradan maktulü özlük uyuduğum odaya sürükledim. Maktulü domuz büyü diye niteleyerek rapor edilen şekle koyarak çuvalın içine koydum. Cesedi fasletmek namına, elverişliliği sebebiyle yandaki kümeste kâin kuyuya atmaya değişmeyen verdim. Cesedi sürükleyerek kuyunun içine attım. O şeb delilleri deterjanla sildikten bilahare evime gittim. İş yerime sabah yine geldim. İlk iş olarak fabrikanın çalışanlarından olan Ertuğrul’dan halıyı değiştirmesini söyledim. Mustafa Kemal ve Ertuğrul halımı değiştirdiler. Zaman bulaşmayan halıları çöpe attık. Eksiksiz tarihi hatırlamamakla birlikte bire bir bölüm yahut aynı periyot sonra kuyunun kapağının etrafından berduş nişanlık geliyor diye niteleyerek Ertuğrul’a beton dökmesini söyledim. Kapağı betonla kapattım. Ben bu olayı işlerken kesinlikle kimse bana yardım etmemiştir” dedi.

“VUZUH SIRA OFİSİNİN İÇERİSİNDE KEDER EDERDİ”Suratsız Nam’e suç delillerini namevcut etmede yardım ettiği sav edilen ibret Mustafa Kemal A. iddiaları reddederek, olay yaşandıktan sonra devrisi dönüş çirkin Bulunmaz Ad’ün kendisini arayıp fabrikaya çağırdığını, işlerinin olduğunu söylediğini belirtti. Mustafa Eksiksizlik A., “Ofise gittiğimde Kıymetli As’in yanına gittim, kendisi bana ofisin cümle halılarının değişeceğini söyledi. Ego üstelik şube içerisindeki eşyaları dışarıya çıkarttım, halıları sökmeye başladım. Halıların üzerlerinde her dem izi var mı diyerek özen etmedim. Daha sonradan Eşsiz Eş bana dâhilen sökmüş olduğum eski halıları yakmamı istedi. Bende bozuk halıları çöpün birlikte benzen dökerek yaktım. Henüz sonradan ofise kullanılmamış halı döşedik. Eşsiz Eş ego çalıştığım dönemde arada bir ofisinin içerisinde dokunaklı ederdi. Ofisin içerisinde benzeri tahtası var ona incitici ettiğini biliyorum. Ancak, ego hiç silahını görmedim. Benim Bahtiyar Akçay isimli şahsın öldürülmesiyle alakadar aynı bilgim yoktur. Ben kesinlikle öldürülmesine ve cesedinin namevcut edilmesine arkalama etmedim” dedi.

Cumhuriyet savcısı hazırladığı iddianamede şüphelinin beraberinde kâin ruhsatsız tabanca ile maktulü hedef alarak 6 sefer çığlık ettiği, maktulün yüz, göğüs ve omurgalarına hamiş eden mermi çekirdekleri ile fenomen yerinde öldürüldüğüne yer verdi. Olayın peşi sıra Mustafa Kemal A.’nın yardımı ile cesedin kuyuya atıldığını bile tamlayan savcı, keleş Kıymetli Ad’ün ‘Kasten Öldürme’ suçundan müebbet cezaevi, ‘Ruhsatsız Coşkun Silahlarla Mermileri Satın Alma veya Taşıma veya Bulundurma’ suçundan ise 1 yıldan 3 yıla büyüklüğünde hapsini istedi. Başka suratsız için de ‘Suç Delillerini Namevcut Etme, Kamuflaj veya Değiştirme’ suçundan 6 aydan 5 yıla büyüklüğünde mahpushane kâm edildi.



Share: