Prof. Dr. Tülek: “HIV fazlalık ve AIDS’li kişilerin dışlanmaması, hastalığın önlenebilir ve otama edilebilir olduğunu farz etmek yetişkin”

Prof. Dr. Tülek: “HIV zait ve AIDS’li kişilerin dışlanmaması, hastalığın önlenebilir ve otama edilebilir olduğunu bilmek kebir”

ANKARA – HIV virüsü ve Edinsel İmmün Yetmezlik Sendromu’nun otama edilebilir tıpkısı çor olduğunu ve buna yakalananların dışlanmaması gerektiğini söyleyen Hamle Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekan Yardımcısı Prof. Dr. Necla Tülek, “Bizde halen dışlama görüyoruz. evet dahi toplum bulaş yolunu mebzul bilmiyor. Az Buçuk henüz bulaş yolları üzerine hikmet yöneltmek, dışlamamak, bunun otama edilebilir ve önlenebilir bir çor olduğunu haberi olmak yetişkin” dedi.

Geveze Üniversitesi Tababet Fakültesi Dekan Yardımcısı, Klinik Mikrobiyoloji ve Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Necla Tülek, Edinsel İmmün Yetmezlik Sendromu ile ilişkin İhlas Vukuf Ajansı muhabirine yaptığı değerlendirmede, HIV (Human Immunodeficiency Virus/İnsan Muafiyet Yetmezliği Virüsü) zımnında yaşanılan hastalıklarda farkındalığın kocaman olduğuna dikkati çekti.

Gelinen noktada HIV/AIDS’te önce tanımlama olan 1981 yılından daha ferah durumda olunduğunu tamlayan Prof. Dr. Tülek, tanıda haddinden fazla eke testler geliştirildiğini ve bu sayede daha er tanılama konulabildiğini rapor etti.

AIDS tedavisinde çoğalma kaydedildiğini dile getiren Tülek, “Iyice testler var, bunun yanı sıra tedavide çokça nazik kadem sağlandı. Günde nerdeyse 1 ara sıra 2 derman kullanarak yeryüzü azından kür sağlanmasa de hastaların tedavisi sağlanabiliyor ve er tanı, erken tedaviyle HIV zait olan aynı yaşama özge kişiler üzere mıhlı bire bir hayat sürebiliyor ve elbette ki önerilere uyması koşuluyla. Buraya mevrut durumdayız, bu sevindirici” diye niteleyerek konuştu.

“Günce belirleme edilen hikâye dünyada 4 bine büyüklüğünde inik durumda”

Prof. Dr. Tülek, güneş tacı virüsün ortaya çıkmasıyla alay malay AIDS hastalığından kaynaklı yaşamını yitirenlerin sayısının arttığını belirterek, “Dünyada önce günlere göre vakalarda azalma var. Henüz önceden günde 15 000 bin civarı yeni vakalar belirleme edilirken bu sayı günde 4 bine kadar inmiş durumda cümle dünyada. Ama tabi bunlar tayin edilen, testleri ve tedavileri yapılabilen vakalar kendisine hakeza benzeri evolüsyon sağlandı. Buna karşın geçtiğimiz yıl bire bir buçuk milyon kişi enfekte oldu dünyada. 600 binden çok güç AIDS zımnında yaşamını kaybetti ve ara sıra bölgelerde maatteessüf ayrımsız artım var ve korona virüsün üstelik araya girmesi bu durumu etkiledi” ifadelerini kullandı.

Tülek, korona virüsle birlikte Orda Şark, Yıldız Afrika, Gün Doğusu Avrupa ve Latin Halkları Amerika’birlikte canlı insanların esenlik kuruluşlarına gidemeyişinden periferi vakalarda çoğalma yaşandığını aktardı.

“Riskli tensel iş evet bile partnerinde sorunlar olan kişilerin katiyen sınav olması geçişsiz”

HIV/AIDS durumunda hastalığın tespiti noktasında test merkezlerinin daha bile çoğalması gerektiğine aksan özne Tülek, şunları kaydetti:

“Riskli tensel ilişkiyi, anneden bebeğe geçişi, nefes vasıtasıyla bulaşı biliyoruz ama çağ eliyle bulaşa cebin önlemler alınmış durumda. Anneler üzere bile genellikle tarama programları var. Onlar daha kontrollü gidebiliyor ama riskli cinsel ilişki evet birlikte partnerinde sorunlar olan kişilerin pekâlâ imtihan olması lazım. Imtihan merkezlerini genişletmemiz geçişsiz. Şu zaman değme yerde sınav yapılabilir amma zait olan kişilerin toplumda az buçuk damgalanması, ayrımcılık olması teste gidişi engelliyor. Bazen belediyeler bu hizmetleri verebiliyor haddizatında. İsteyen yaşama gidip kimliğini söylemeden test yaptırabiliyor. Bunun farkında sıfır haddinden fazla gönül var. Bu cins merkezlerin biraz genişletilmesi gerekiyor. Bunların danışmanlıkla gelişigüzel verilmesi geçişsiz.”

AIDS’in içtimai yolla bulaşmadığını, insanların bu konuda hassas olması gerektiğini dile getiren Tülek, “Halen çoğu birey pozitif olduğunun farkında değil evet üstelik gizlemek zorunda kalıyor. Bundan âlem o kişiyle yakın olanların anlaması gibi olmuyor. Bu hastalığın sosyal bulaşımı bulunmayan. Bunu topluma tavzih etmek gerekiyor. Artı şahıslar sosyal ilişkilerle bunları bulaştırmaz” açıklamasını yaptı.

“AIDS’i dışlamamak ve bunun otama edilebilir hastalık olduğunu varsaymak cesim”

Prof. Dr. Tülek, AIDS hastalığının Türkiye’deki yansımalarını şöyle anlattı:

“İlk bilgelik tespitinden bu yana Afiyet Bakanlığının verilerine göre 30 binin üzerinde tutkun geçen senenin böylecene sâdır veriler. 3 bine mail emanet bile AIDS dolayısıyla yaşamını kaybetmiş durumda. Sonuç yıllara baktığımızda 2010’lu yıllardan itibaren ülkemizde aynı çoğalma görüldü ama güneş tacı virüsün araya girmesiyle rakamların biraz elan düştüğünü görüyoruz. Bizde halen dışlama görüyoruz. evet dahi cemiyet bulaş yolunu mebzul bilmiyor. Biraz henüz bulaş yolları için hikmet isnat etmek, dışlamamak ve bunun tedavi edilebilir hastalık olduğunu varsaymak muhteşem.”

Hareketli Üniversitesinden 1 Mesafe Dünya AIDS Günü etkinliği

Öte yandan Hücum Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekan Yardımcısı Prof. Dr. Necla Tülek öncülüğünde, üniversitedeki Kadriye Zaim Konuşma Salonu’nda 1 Boşluk Acun AIDS Günü nedeniyle farkındalık etkinliği düzenlendi. Etkinlik, tıp fakültesi öğrencilerinin AIDS konusundaki farkındalığının artması ve sonunda cemiyet bazında umumi tıpkısı duyarlılık oluşturulması amaçlanarak gerçekleştirildi.

Share: