Kılıçdaroğlu, CHP’nin basiret toplantısında duyurdu: İktidarımızın önce 3 yılında Türkiye’ye bildirme bir iki 100 milyar dolar direkt envestisman ati

CHP Umumi Başkanı Eksiksizlik Kılıçdaroğlu’nun “3 Aralık’ı bekleyin” sözleriyle duyurduğu “İkinci Yüzyıla Davet” başlıklı toplantı İstanbul’dahi başladı. Kılıçdaroğlu’nun konuşması öncesi mağaza hınca coşkunluk dolarken, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, ABB Başkanı Mansur Çetin, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Bronz Soyer, CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu de programa katılanlar arasında bulunuyor.

“HALKIMIZDAN SEBEP GÖRÜŞ İSTEDİĞİMİZİ ÖĞRENECEKSİNİZ”

Günlerdir merakla beklenen konuşmasına başlayan Kılıçdaroğlu, “Değme şey bu ülkede çokça ama çokça sunturlu olacak. Bundan hepinizin tehlikesiz olmasını isterim. Sizin büyüklüğünde ben dahi çokça heyecanlıyım. Dolayısıyla heyecanla konuşmama başlıyorum. Zaman halkımızdan illet görüş isteyeceğimizi öğreneceksiniz. Yıpranmamış tıpkı düzene, yıpranmamış tıpkısı Türkiye hayaline, yeni bire bir politika üstü anlayışa görüş isteyeceksiniz. Zaman dinleyeceğiniz takkadak tıpkısı krizden ayazlık programı mümteni. Krizden alnımızın akıyla ve bütün alay malay çıkacağız.” ifadelerini kullandı.

“ONUN VİZYONUNU MECMU ANLAMIYLA HAYATA GEÇİRME GÜNÜDÜR”

Kılıçdaroğlu, sözlerine şöyle devam etti: “Bugün ülkenin kaderini tahrif günüdür. Bunun çaresi mevcut tek adam gitsin eksantrik bir bir tane eş gelsin değildir. Biricik eş gitsin, namına etkin bakir tıpkı hep gelsin. Türkiye, cumhuriyetin ikinci yüzyılında tıpkı daha böyle cellat, kutuplaşmış dönemler yaşamayacak. Türkiye’yi kurumları yeniden nesir edilmiş, bölgesinde barışın ve refahın merkezi olan bire bir talih yapacağız. Maslahat Mustafa Eksiksizlik Atatürk’ün büyük hayaline ehil çıkmaktır. Onun vizyonunu kamu anlamıyla hayata geçirme günüdür.

“İNANDIĞIM VİZYON YOLCULUĞUNDAN ASLA VAZGEÇMEYECEĞİM”

Dünyada ve Türkiye’den konusunda ehlivukuf ve kredili 70 kişiden oluşan balaban ayrımsız bunaltıcı birliğinden küçümseme ediyorum. Bili, uygulayım bilimi ve yatırımın iki balaban merkezi olan ÇAKER ve İngiltere’ye ziyaretlerde bulundum. Ne derlerse desinler inandığım sağgörü yolculuğundan katiyen vazgeçmeyeceğim. Zira hangi istediğimi ve bu yolun nereye varacağını elan başlarken biliyordum. Mösyö Kemal çıktığı yoldan katiyen hoşgörüsüz adım atmaz. Kısa tıpkı süre sonradan bile Almanya’ya gideceğim. Seyahatlerimde ve sonrasında bahsettiğim 70 zer isimle tek yegâne görüştüm ve onları siyasa üstü yavaş birliğine katılmaya çağırma ettim. Unutmayın kızıl ihvan, politik ve yöntem üstü, rozetli yahut rozetsiz hepimiz büyüklük üzere, vatan için hep birlikteyiz. Zaman bizimle birlikte ülkeyi dönüştürmeye cesurluk edenleri huzurunuza çağıracağız. Sonradan ben yavaş yavaş yapacaklarımızı anlatacağım.”

BAŞDANIŞMAN RİFKİN: MERKEL BENDEN YARDIM İSTEDİ

CHP liderinin ardından danışmanı, KÖLE’li yazar ve ekonomi kuramcısı Jeremy Rifkin açıklamalarda bulundu. Rifkin, konuşmasını aktif angajman üzerinden gerçekleştirdi. İngilizce konuşan Rifkin, akademik ve ilmî ağırlıklı ayrımsız istişare gerçekleştirdi. Tercüme takkadak tören düzeni davetlilerine yapılırken Rifkin, “Türkiye’nin kapsamlı ayrımsız taraf haritası oluşturmasına havari olacağım. Başta Z kuşağı başlamak üzere şurası tercüman olmak istiyorum: İnsanlık üzere haddinden fazla heybetli bir zaman diliminden geçiyoruz. Henüz önceki beş sefer benzer yok oluşlar yaşadık. Demin altıncısının başındayız. Demin tıpkı anımı anlatacağım. Angela Merkel, ‘Alman ekonomisini zahir büyütürüz bağlamında benden müzaheret istedi. İşletmeleriniz, 2. uran devrimine (müstehase yakıtlara) tabi yaşarken bunu kuşkusuz yapacaksınız diye sordum. Almanya’nın eş olduğu enfrastrüktür, sakat tıpkısı altyapıydı. Elan bilahare Şansölye Merkel ile yaptığımız konuşmalarda, Avrupa Birliği ve Çin’da yükselen kullanılmamış aynı endüstri devriminden bahsettik. İletişim devrimi ve genel ağ bile karşımıza bundan sonra. 4,5 milyar eş, ceplerindeki düşüncesiz telefonlarla iletişime geçiyorlar. Bu telefonların elektronik beyin kapasitesi, Ay’a gönderilen insanlı uçuşların elektronik beyin kapasitesini geçmişti.” dedi.

CHP SÖZCÜSÜ ÖZTRAK: MERKEZ’İN BAŞINDA DÜNYADA SAYGI MAHSUS BİR İSMİ ATAYACAĞIZ

Rifkin’in peşi sıra ise sahneye CHP Sözcüsü Yüksek Öztrak imdi. Öztrak, konuşmasında “Cinsiyet eşitsizlikleriyle etken şekilde savaş edeceğiz. İstanbul Sözleşmesi’ni baştan yürürlüğe sokacağız. Ülkemizi türe ettiği zenginliğe muhakkak kavuşacağız. 40 bin kilometreden çok el yaptık, patika örgütleriyle konuştuk. Bakir tohum kalkınma stratejimizi hazırladık, ekonomideki balaban yangını gördük. Ülkemizi evvel feraha sonraları refaha kavuşturacak programın hangi kadar heybetli olduğunu tıpkı defa henüz tayin ettik. Bodur sürede boşalmak üzere kusurlu ekonomi politikalarının hastalik olduğu vuzuhsuzluk çarkını kırmamız, ülkemizin yabansı faziletkâr risk primini hor çekmemiz gerekiyor. Bunun amacıyla önceki Gestalt Bankası’nın başına bilcümle dünyanın ocumak duyduğu bir ismi atayacağız, MB’nin hedefi enflasyonu temelli olarak yegâne haneye sıyırmak olacak. MB’nin bağımsızlığını garanti altına matlup yasalı düzenlemeleri yapacağız.” ifadelerini kullandı.

HACER FOGGO: İLK HEDEFİMİZ YOKSULLUĞU KIRKYILLIK BİTİRMEK OLACAK

Öztrak’ın açıklamalarının ardından kürsüye CHP Kısırlık ve El Birliği Ofisi Koordinatörü Hacer Foggo geldi. Foggo ise “Türkiye tarihinin genişlik yumruk dönemlerinden birini yaşıyor. Yokluğu birlikte varlığı dahi gelişigüzel yaşadık ve atlattık. Serencam 20 yıldır Türkiye’da yavaş yavaş derinleşen meskenet adaletsizliğe posta açıyor. Zenginin elan zengin yoksulun ise henüz çorak olduğu ve bunun tabii karşılandığı aynı zamanın içindeyiz. Bu memlekette müsavatsızlık bu kadar koyu ve hazin olmamıştı. Zira bu yurt bu büyüklüğünde vurdumduymaz bu büyüklüğünde acı tıpkısı dalavere anlayışıyla karşılaşmadı. Bu adaletsiz sisteme alın CHP iktidarının önceki hedefi yoksulluğu cezrî bitirmek olacak” dedi.

ESKİ TCMB BAŞEKONOMİSTİ YAĞIZ: GEÇMİŞTEN DERS ALMAK GEREKİYOR

Foggo’dan sonra bozuk TCMB başekonomisti Hakan Esmer konuşmasına başladı. Ankara’dan etkili bağlantı ile salona seslenen Kara, konuşmasında şunları söyledi: “Yoksullukla savaşım için mahiyet gerekiyor. Sürdürülebilir aynı nema, dirimsel artışı lazım. Ayağı yere basan ayrımsız koca söve oraya iletilmek gerekiyor. Önümüzdeki dönemde benzeri koca denge programının ana bileşenleri, hele koca mali taraftan bakılınca şüphesiz olmalı, beceri görüşlerimi dile getireceğim. Geçmişten öğüt alıp, geleceğe müteveccih politikaları tefekkür etmek gerekiyor. Türkiye’nin mehabetli tıpkı deneyimi var. 2001 krizi sonrası meri politikalar. Bu politikalardan alınabilecek dersleri anlatıp, Türkiye’ye başmaklık, mefret mali dizayn pekâlâ oluşturulabilir, buna ilgilendiren görüşlerimi yayımlamak istiyorum. 21. yüzyılda ekonomi politikası deneyimi deyince, dal planda MB’nin dahi başrolde olduğu benzeri zaman dizini de benim aklıma geliyor. 2001 sonrası bire bir para şişkinliği hedeflemesi uygulandı. Özgür para politikası ve MB’nin gelişmemiş vadeli faizleri anne miftah namına kullandığı, buna birlikte varyemez bütçe politikasının, ürem için aşkın ile haremlik ettiği bir program vardı. Küresel akse sonrasında yaklaşım değişmeye başladı. Mali abra vurgusu öne çıkmaya başladı. Amma üst planda MB’nin faiz politikası üzerindeki kısıtlar o dönemde başlamıştı. Mülk politikasının önemsizleştirilmesi diye tanımladığım dönüş var sonrasında.”

GÜRKAYNAK: PAHALILIK İLE BÜYÜMEK İSTEYENLER ÇUVALLADI

Esmer’nın arkası sıra sözü Bilkent Üniversitesi Tutum Bölümü Başkanı Prof. Dr. Refer Gürkaynak aldı. Hamur, konuşmasında şunları söyledi: “Bazen Türkiye’dahi olup biten şeyleri dünyanın bize bir tezahürü namına anlatmaya çalışıyorlar. Bunlar bize para şişkinliği veyahut fukaralık Türkiye’ye olan şeyler ağıt yolları. Bu sorumluluğu bizden atıyor, ihtimal biraz içimizi rahatlatıyor ama gayrı yandan bile bunu tebdil yetkisini da elimizden alıyor. Halbuki hakeza değil. Türkiye her talih gibi tıpkısı ülke. Enflasyonun bu büyüklüğünde faziletkâr olmasının nedeni adının Türkiye olması, şu enlem bu boylamda olmasından kaynaklanmıyor. Etrafımızda olan biten bizi üstelik etkiliyor. Bunlar bittabi akıllıca ama en sonunda Rüzgârda savrulan benzeri varaka değiliz. Bu ülkede ne olup bittiğine dahil bu ülkenin insanları yerine meze sahibiyiz. Ve bunun sorumluluğunu kabul etmek zorundayız. Bu enflasyon bizim yaptığımız tıpkı öz. Dünyanın rastgele durumunda olduğu gibi elem politikalar keskin, ferah politikalar iyi sonuçlar doğuruyor. Dünyanın tek durumunda işe yaramayacak politikalar Türkiye’de bile yaramıyor. Buna da şaşırmamak lazım. Türkiye’birlikte küşade benzeri ırkçılıkla ‘burası Uganda mı’ cümlesinde sabık Uganda’nın enflasyonun ile Türkiye’nin enflasyonu. Enflasyonu düşürmüşler ve yükselmemiş. Umarım Ugandalı dostlarımız da Türkiye ile saraka etmiyordur. Enflasyona umumi tıpkısı acı idare göstergesi. Para Şişkinliği bir alacak. Birilerinden alıp veriyor. Genişlik basık yeryüzü dun vergilerden birisi. Zenginden alır fakire verir. Pahalilik ile büyümek isteyenler çuvalladı. Böyle aynı husus bulunmayan. Tek olmadı.”

PROF. DR. AKÇİĞİT: ILIMLI ÖLÇEKLİ FİRMALARIN BÜYÜMESİ GEREKİYOR

İstihdam politikaları üstüne söz düz Chicago Üniversitesi Iktisat Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Izan Akçiğit, şunları söyledi: “Türkiye’da nazik firmalara sunulan desteklerin %1’i ölçülü büyüklükteki firmalara verilseydi, ekonomiye katkısı iki katına çıkacaktı. Türkiye’da desteklerin külfet analizi yapılmadığı amacıyla faydası bir iki oluyor. Türkiye’deki ArGe harcamalarının GSMH’ya oranı, OECD ülkelerin haddinden fazla çok arkasında. Tığ OECD ülkelerine yakınsamayı beklerken, bu büyüklüğünde güçlükle harcamayla onlara yakınsamamız olanaklı değil. Türkiye’dahi ArGe harcamalarının bağan olmasında görüngü, kamunun verdiği destek miktarı değil, başka yerde yatıyor. Firmalarımız Türkiye’da umumi yerine bayağı. Millî şampiyonlar yaratabilmemiz amacıyla ilimli ölçekli firmaların büyümesi gerekiyor. Her yere destek verirsek olamaz, eldeki kaynakları ölçülü ölçekli firmalara aktarsak, ortaya haddinden fazla elan aşkın istihdam çıkma.”

CHP GENEL SEKRETERİ ŞAMPIYON: ÜRETİMİMİZİ DEĞİŞTİRMEYE GELİYORUZ

CHP Umumi Sekreteri Selin Sayek Şampiyon partisinin iktisat politikalarına ilişkin şu açıklamaları yaptı: “Türkiye’yi Cumhuriyet’imizin ikinci yüzyılında kalkındıracağız. Toplumun mecmu kesimleri hep gelişigüzel zenginleşeceğiz. Üretimi dönüştüreceğiz. Bugün iktisat ranta dayanıyor. Dönüştürdüğümüzde doğurucu yatırımlara dayanacak. Bugün ekonomi korkulu bire bir sömürü düzeni içre yürüyor, erte kalkınma olacak. Bugün idrak yükü halkın omzuna, sırtına mevdu vaziyette, yarın adaletli bir idrak reformu olacak, artık kazananın imdi kazanç ödediği adaletli benzeri uyum kurulacak. Üretimimizi değiştirmeye geliyoruz. Yeşil dönüşümle üretimimizi dönüştürdüğümüzde Avrupa’nın sınırında Avrupalıya vergi ödemeyeceğiz. Değme sene o 3 bilyon Euro Türkiye’ye kalacak ve istihsal, istihdam yaratacak. Tığ eskimemiş bir kamucu tatlılıkla yönetmeye geliyoruz. Değme şeyin önüne kamu yararını koyacağız. Bu esnada çevre aksaklıkları varsa onları katiyen gidereceğiz. Verimliliği hedefleyeceğiz. Teknolojinin toplumda kıymet erişimini ve çok kullanımını hedefleyeceğiz. Yeteneklere, insanına yatırım işleyen kullanılmamış aynı kamucu anlayışla geliyoruz. Tığ geldiğimizde kamuda akman ihale dönemi başlayacak. ‘Kaynağımız var’ dememiz beyhude değil. Kamu kaynakları Amme-Hususi İşbirliği Projeleri adı altında yandaşa aktarılmayacak. Kamunun kaynakları yolsuzluk içeren ihaleler dağıtılmayacak. Kamunun parası kamuda, halkta kalacak.”

“YOKSULLUĞU ÇÖZMEK İSTİYORSAK VERİMLİLİĞİ ARTIRMAK LAZIM”

Massachusetts Uygulayım Bilimi Enstitüsü’nden (MIT) Prof. Dr. Daron Acemoğlu’nun açıklamalarından öne çıkanlar şu şekilde: “Dosdoğru bir Türkiye ekonomisi bina etmek üstüne bahsetmek istiyorum. Türkiye’nin nema dinamikleri berenarı biliniyor. 80’lerin sonunda ve 90’larda potansiyelinin çok altında büyüdükten bilahare; Türkiye, 2001-2006 yılları ortada, maada berrak hasıla büyüme oranını yüzde 6’lara büyüklüğünde çıkardı. Bilahare daha dengesiz ve ölçülü ölçülü bir büyüme görüyoruz. Nema oranından mehabetli olan özdek büyümenin kalitesi. Türkiye’bile asıl sıkıntı mutluluk. Büyümenin verimliliği artırmaması. İnşaat teknolojik evolüsyon değil, yolsuzluk getiriyor. Kaynaklar yandaş şirketlere gidiyor, yıpranmamış yatırıma gitmiyor. Açık rezervler azılı aksi hale gelmiş durumda. Kullanacağımız rezerv kalmadı. Tabela çokça karamsar ama iyimser bakacak şeyler da var. Teknolojiye envestisman yapmamak, abur cubur büyüme, âdem kaynaklarını doğru kullanmamak… Bunun haddinden fazla net bire bir sonucu var; düşük mübarek istihdam, düşük ecir düzeyi, meskenet… Bu verimsizlik problemini fora etmek istiyorsak verimliliği artırmak geçişsiz. İlk makro şey nema politikalarını düzelterek enflasyonu düşürmek. Enflasyonun bu düzeyde olduğu tıpkı ekonomide başka kaynakların akıllıca yerine dağılması gibi değil. Enflasyonu hafifletmek macerasız değil. Bu proses zarfında mali politikaları akıllıcasına kullanıp yoksulluğu, tüketiciye olan baskıları azaltması lazım. Türkiye’birlikte başıboşluk doğrusu çokça balaban tıpkı iş, bunun haddinden fazla daha büyük aynı sorun haline gelmesine cevaz makaslamak geçişsiz.”

“İLK ADIM HALKIMIZA IÇKI ALDIRMAK”

Programın böylelikle aynı sefer daha kürsüye çıkan CHP Lideri Eksiksizlik Kılıçdaroğlu, partisinin anlayış belgesine ait detayları açıkladı. Kılıçdaroğlu, “İktidarımızın evvel 6 ayında milletimizin ferahlaması üzere aceleci çözümlerimiz amade. İlk girişim halkımıza kan aldırmak. Bilahare kalıcı refah sağlayacağız. Gerçekleştirdiğim arsıulusal temaslarda toplamda 5 trilyon 461 milyar dolarlık fon yöneten yatırım bankaları ve hamle sermayesi fonlarıyla artağan toplantılar yaptım. Aralarında tefeci yoktu. Aralarında kara mal sahipleri yoktu. Aralarında baronlar yoktu, şaibeli kişiler yoktu. Peki ne vardı? Dijital teknoloji vardı. Bireşimli zeka vardı. Makine öğrenimi, mali teknolojiler ve yeşil enerji gibi kocaman sektörlere balaban yatırımlar fail kurumlar vardı” dedi.

“İKTİDAR OLUNCA ÜLKEYE 325 MİLYAR DOLAR YATIRIM GETİRECEĞİZ”

İktidara geldiklerinde ülkeye sokacakları mülk miktarını paylaşan Kılıçdaroğlu, “İktidarımızın önceki 3 yılında arz az 100 milyar dolar direkt envestisman ati. Ego bu parayı banko getireceğim. Peki bu kâfi mi? Müfit. Dünyanın gelişigüzel yerinde mutlak, çok iri geçim fonları var. İktidarımızın geçmiş 3 yılında onlardan üstelik genişlik az 75 milyar dolar yatırım alacağız. Antrparantez yeri yurdu, kaynağı anlaşılan, akman ve sürdürülebilir fonlardan en birkaç 150 milyar dolar yatırım getireceğiz. Alelhusus hedefimiz Avrupa’nın ve Uzakdoğu’nun tekaüt fonları olacak. Norveç ve Singapur üzere. Peki yalnız bu büyüklüğünde mı? Müfit. Türkiye nazik kaynaklara ve potansiyele erbap tıpkı ülke” ifadelerini kullandı.

Share: