Milli Yetişek Bakanı Mahmut Özer, ” Muallimlik Meslek Kanunu, 3600, diğer haklar ve kariyer sistemiyle ilişik düzenlemelerle inşallah 2023 yılında, bu yılın böylece, 2024 yılında kullanılmamış ilavelerle öğretmenlerimizi ve yetişek sistemimizi çok elan tüvana ayla getirecek şekilde bakir açılımlarla güçlenmeye devam edecek.” dedi.

Vekil Özer, ilkokul ve ortaokul yöneticilerinin katılımıyla Pendik’teki aynı otelde düzenlenen 5. Sıra, Kültür ve Uygarlık Bilinci Semineri’nde yaptığı konuşmada, tıpkı ülkenin genişlik mihman sermayesi olan beşeri sermayenin niteliğini artırmanın bir tane enstrümanının yetişek olduğunu, bu nedenle kül ülkelerin rakiplik güçlerini tezyit etmek amacıyla eğitimin eksiksiz kademelerinde gençlerin, çocukların eğitimle buluşması amacıyla devasa bütçeler ayırdıklarını söyledi.

Özer, özellikle OECD ülkelerinin meslek öncesinden ortaöğretime kadar, eğitimin tamam kademelerinde okullaşma oranlarını yüzde 100’e eriştirmekle ilgilendiren haddinden fazla mefret mesafeler aldığını ancak kendilerinin bu süreçlerde detaylı sürekli benzeri gecikmeye şehadet ettiklerini kaydetti.

2000’li yılların başındaki okullaşma oranlarıyla bugünkü okullaşma oranlarında sonuç 20 yılda nazik bire bir açıklık alındığının abat şekilde görüldüğünü tamlayan Özer, “Okul öncesi 5 yaştaki okullaşma oranları, 2000’li yıllarda yüzdelik 11’di. Şu anda bu devlet yüzde 94’e daha çok. Ortaöğretimdeki okullaşma oranı yüzdelik 44’lerdeydi, yüzdelik 90’ları geçti. Yükseköğretimdeki açık okullaşma oranları yüzde 14’lerden yüzdelik 44’lere ulaştı. Sonuç 20 yıldaki okullaşma oranlarının OECD ülkelerinin 50 sene ilk ulaştıkları rakamlara ulaştığını görüyoruz.” diye niteleyerek konuştu.

Nazır Özer, baş örtüsü yasaklarından katsayı uygulamasına kadar, eğitimin önündeki bilcümle antidemokratik uygulamaların kaldırıldığına belen ederek, terbiye sisteminin çokça henüz demokratik bire bir ayla getirildiğini aktardı.

Ortaöğretimde 2,3 milyon öğrenciden 6,5 milyonluk rakamlara ulaşılırken, okul öncesinde 200-250 bin bandındaki mektepli sayısı 2 milyonlara yaklaşırken, uluslararası öğrenci muvaffakiyet araştırmalarında, Türkiye’nin temas girdiği araştırı döngüsünde, puanını ve sıralamasını benzeri geçmiş döngüye göre artırıp iyileştirdiğini gördüklerini bildiren Özer, şöyle bitmeme etti:

“Bu neyi gösteriyor? Bu dönemde yalnız eğitim sistemi evrenselleşmedi, kitleselleşmedi. Tıpkı zamanda nitelik odaklı ayrımsız şekilde nema gerçekleşti. Sınıf başına sakıt mektepli sayısı 2000’li yılların öncesinden çokça henüz ongun noktaya getirildi. Öğretmen başına sakıt mektepli sayısı 2000’li yıllardan çok daha bereketli noktaya getirildi. 500 bin civarında sarıklı varken, şu anda 1,2 milyon öğretmenin olduğu ayrımsız eğitim sistemimiz var. Eğitimin umum kademelerinde hoca başına düşen öğrenci sayıları 20’lerin altına düşmeye başladı. İşte bu serencam 20 sene, beşeri sermayenin niteliğinin artırılmasındaki devasa yatırımın yapıldığı tıpkı döneme tekabül ediyor.”

Öğretmenlerin mesleki ve zatî gelişimlerinin desteklenmesi

Bakanlık namına 3 alana odaklandıklarını anlatan Özer, bunları “okul öncesi eğitim bilimi, mesleki eğitimin güçlendirilmesi ve öğretmenlerin mesleksel ve zatî gelişimlerinin desteklenmesi” şeklinde sıraladı.

Nazır Özer, bildirme ehemmiyet verdikleri alanın öğretmenlerin mesleksel ve kişisel gelişimlerinin desteklenmesi olduğunun altını çizerek, bunun üzere attıkları mefret iki adıma ait şu bilgileri verdi:

“Öncelikle bulunan durumu, cari durumu inceledik. Öğretmenlerimizin paydaşlık düzeylerindeki problemlerin nerelerden kaynaklandığını arkadaşlarımız araştırdılar. Bulunan literatürü taradılar. Bu durumu iyileştirmek için baktık ki yer fazla şikayet edilen bahis eğitim planlamasının, eğitimlerin merkezi yerine nezaret düzeyinde gerçekleşmesi. Yani okula süreçlerin indirilememesi, yaygınlaştırılamaması. O devir dedik kim artık politikamızı değiştireceğiz ve meslek iyice mesleki iş eğitimine intikal yapacağız. Bu şu geçmek: Seçme ekol kişi hedeflerine bakarak, okulda mevcut öğretmenlerimizin hangi talepleri varsa eğitimle, şahsi gelişimleriyle ait o talepleri toparlaması, Milli Terbiye Bakanlığının bile vacip bütçeyi okullara göndermesi.”

İkinci adımlarının ise Türk yetişek sistemindeki iyice uygulamaların yaygınlaşmasını sağlamak olduğunu tamlayan Özer, bunun üzere bile öğretmenlerin ve yöneticilerin bol uygulamaları yerinde görmeleri için cıvıltı programını başlattıklarını dile getirdi.

Mesleki hareket programından birlikte bahseden Özer, bunun devasa bütçeyi müstelzim yeni bire bir yaklaşım olduğunu, 8 milyonluk bütçenin, 292 milyona çıkartıldığını ve bunun 210 milyonunun elden okullara ayrıldığını kaydetti.

Özer, öğretmenlerin eğitiminin haricinde Bakanlığın ekol yöneticilerini daima desteklemesi gerektiğini söyleyerek, mevzuatından süreçlerle ait seçme cins bilgilendirmeye, özellikle önderlik özelliklerinin güçlendirilmesi, alengir benzeşim kendisine okullarında kendilerini gösterebilmeleri için şahsi gelişimlerine haddinden fazla henüz çok ağırbaşlılık verilmesi gerektiğine değişmeyen verdiklerini, bu nedenle İstanbul’dahi yönetici akademisi kurduklarını, yakın zamanda üstelik binasını deli dolu hale getireceklerini bildirdi.

“Öğretmenlik Çığır Kanunu vakit kaybetmeden ayrımsız başlangıçtır”

Nazır Mahmut Özer, Tarih, Firez ve Medeniyet Bilinci Seminerleri’nde öğretmen buluşmaları da gerçekleştirdiklerini, geçen hafta ilkini yaptıkları bu buluşmanın öğretmen sayısı efdal olduğu üzere Çanakkale, Bursa, Konya ve Gaziantep kabilinden Türkiye’nin değişik noktalarında üstelik yaygınlaştırılacağını anlattı.

Hoca ve yöneticinin mesleki gelişiminin desteklenmesiyle ilgilendiren ikinci genişlik koskocaman açılımlarının “Öğretmenlik Iz Kanunu” olduğuna belen fail Özer, “Öğretmenlik Meslek Kanunu bu ülkede 60 yıldan beri cümle şuralarda, formal, informal eğitimle ilgili bütün platformlarda daima dile getirilen, öğretmenliğe has benzeri kanunun olması özleminin tezahürüdür. Öğretmenlik Çığır Kanunu sonuç değildir bu haliyle. Vakit Kaybetmeden bir başlangıçtır. ‘Öğretmenlik Meslek Kanunu bu büyüklüğünde mı?’ diyerek zihinlerde kimi zaman sorgulamaya yol açabiliyor. Tığ bile diyoruz ki bu tıpkı başlangıçtır. Seçme yasa, ilk bire bir adımdır. O kanun birlikte ilavelerle bakir iyileştirmelerle çok henüz güzel noktalara hak yolu alacaktır. Şanlı olan Öğretmenlik Iz Kanunu’nun olmasıdır.” değerlendirmesini yaptı.

Kanunun, hükümetin ve Milli Yetişek Bakanlığının öğretmene hangi kadar değer verdiğinin sunma konkre göstergelerinden biri olduğunu vurgulayan Özer, “Muallimlik Patika Kanunu, 3600, özge hukuk ve kariyer sistemiyle ilgilendiren düzenlemelerle inşallah 2023 yılında, bu yılın sonunda, 2024 yılında eskimemiş ilavelerle öğretmenlerimizi ve eğitim bilimi sistemimizi haddinden fazla henüz canlı ağıl getirecek şekilde eskimemiş açılımlarla güçlenmeye devam edecek.” dedi.

Kanunda güzeşte Kariyer Sistemi’nden da bahseden Özer, öğretmenliğin gayrı memurlara bakarak Türkiye’de yeryüzü etraflı kariyere eş vazifeli grubu olduğunu söyledi.

“Şartları markajcı öğretmenlerimizin yüzdelik 95’i eğitimlere başvurdu”

Nazır Özer, öğretmenler kendilerini geliştirdikleri antlaşma bunu eş haklarında kısık bir ıslah sağlayacak düzenlemeyle beslemek, hele doktora yaptıktan sonradan sistemden çıkmayıp esasen sisteme ulama vermeye bitmeme etmelerini gitmek gerektiğini vurguladı.

Bunun amacıyla çokça dümdüz kuralları olan bire bir mekanizmayla süreci başlattıklarını kaydeden Özer, şöyle konuştu:

“Şartları markajcı öğretmenlerimizin yüzde 95’i eğitimlere başvurdu. Başvuran öğretmenlerin yüzdelik 99’u eğitimlerini tamamladı. Eğitimlerini tümleç öğretmenlerimizin, zaman itibarıyla yüzdelik 96’sı sınava başvurdu. Ego dahili ve harici bedhahların tüm manipülasyonlarına rağmen bize güvendiğiniz amacıyla genişlik dostça şükranlarımı sunuyorum. Derdi öğretmenin koca hakkını iyileştirmek olmayıp, öğretmenleri, öğretmenlik mesleğini sömürme edenlere öğretmenlerimiz punt vermedi. Göreceksiniz, 19 Kasım’de sınavlar gerçekleştikten sonra de 2023 yılında çokça sayıda eksper öğretmenimiz ve baş öğretmenimiz bile terbiye sisteminde haddinden fazla elan aktif şekilde yoluna devam edecek. O zaman ayrımsız kenarda oturup geriye bakacağız kimler bu süreçleri manipüle etti, kimler banal samimiydi, kimlerin derdi kundak arabozanlık çıkartıp kaotik ortamlar oluşturmaktı. Bizim derdimiz, öğretmenimizin daima sübvanse etmek, onun koşullarını düzeltmek, haddinden fazla daha dosdoğru ortamlarda çalışmasını tedarik etmek. Amma birilerinin derdi öğretmen değil, hoca üstünde tepinip bağcıyı tanzir etmek ve kâbus kabilinden değişik kaotik müstevi ikliminin Türkiye’dahi yaygınlaşmasına ettirmek.”

Türkiye’deki birlik okullara 3 milyar 900 milyon teklik bütçe gönderdiklerini anlatım eden Özer, şu esas büyüklüğünde 2,5 milyar liranın kullanıldığını bildirdi. Özer, ihtiyaca bakarak bu bütçenin 4-5 milyarlara çıkarılacağını dile getirdi.

Nazır Mahmut Özer, öğretmenlerin abat aynı şekilde ibret anlatmaları için sponsor mekanizmalar üretmeye devam ettiklerini belirterek, “İnşallah yakın zamanda de bir dijital platformu sizlerle tanıştıracağız. Orada üstelik öğrenci ve öğretmenin terbiye süreçlerinde, alelhusus öğrencilerin ferdî kazanımlarını değerlendirmeyle ilgilendiren eskimemiş tıpkı mekanizmaya geçeceğiz. Şu andaki havari kaynaklar, kazanımlarla ilişkisi ne olursa olsun tamlık öğrencilere tıpkı havari kaynaklar gidiyor. Sistem bitti, içeriğinin zenginleştirilmesi çalışmaları bitmeme ediyor. Onun tamamlanmasını bekliyoruz. Mektepli derslerde hangi seviyede olduğunu kendisi ölçecek, sarıklı de öğrencisinin o gelişimini elektronik ortamda daima izleyebilecek.” ifadelerini kullandı.

Özer, Vekillik olarak gerçekleştirdikleri çalışmalar hakkında hikmet verdi.

Temel Eğitim Umumi Müdürü Tuncay Morkoç ile Sarıklı Yetiştirme ve Ihya Umumi Müdürü Cevdet Vural’ın dahi müzakere yaptığı seminerin küşat programı, Icra Vekili Özer ile katılımcıların sülale fotoğrafı çekiminin peşi sıra sona erdi.