Diyarbakır siyasa haberi: İçişleri Bakanı Soylu, Diyarbakır’da vatandaşlarla tıpkısı araya geldi Açıklaması

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, birilerinin oyununa gelmeden dünyaya neler yapabileceklerini gösteren anlayışı bilcümle beraber ortaya koymaları gerektiğini belirterek, “Bizi iyilik yolundaki bu yolculukta ayırmaya çalışanlar mebzul niyetli değildir, zehir niyetlidir. Onun amacıyla haddinden fazla çalışmalı, çokça himmet etmeli, kontak içre olmalıyız.” dedi.

YANLIŞSIZ Parti Lice İlçe Başkanlığının uğrunda vatandaşlara hitap eden Soylu, bir zaman herkesin yumruk günlerden geçtiğini söyledi.

Soylu, ağırlık sınamalardan sabık Lice’nin üstelik teessürat ve teessürat yaşadığını, o acıları ortadan kaplamak için dahi çabalama gider etmiş tıpkı kaza olduğunu anlattı.

Türkiye’nin apayrı diyarlarının bile teessürat ve yetersizlik çekmiş olduğunu kaydeden Soylu, şöyle konuştu:

“Kendini ifade etmekte zorlandı mı zorlandı. Bu ülkede insanlar ‘Ego dindarım.’ diyemiyorlardı. Oysa Türkiye’nin yüzdelik 90’ına sorduğunuz ant ‘Ego dindarım.’ ferah ferah diyebiliyor ancak üzerimize öyle tıpkısı takı oluşturdular ki kendimizi rapor etmekte zorlandık. Bu ülkede kadınları başı engelsiz, başı hafi diye ayırdılar. Laik ve mütedeyyin diyerek ayırdılar. Bizi oynatmak üzere ellerine biricik çarpış sopası aldılar, beğenmedikleri antlaşma bize çarpış yaptılar. Bizi hiç beğenmediler doğrusu. Hiçbir şeyimizi beğenmediler. Kıyafetimizi, kasketimizi, annemize, babamıza hürmetimizi, davranışımızı beğenmediler. Kadınların kıyafetlerini, giysilerini beğenmediler. Daima yerine bizi başkalaştırmaya ve ötekileştirmeye çalıştılar. Şimdi birlikte bize hangi getirecek biliyor musunuz Avrupa ile Amerika? Cinsiyetsizlik. Beni bağışlayın, Amerika’yla Avrupa bize diyor kim: ‘Erkeklerle rical evlensin, kadınlarla birlikte kadınlar evlensin.’ diyor. Amerika ile Avrupa’nın söylediği bu, sen ne halt edeceksen ten. Benim insanımı, benim ailemi bana bırak evet. Sıklet yapıyorlar, şu şirkete şunlar girer, bu şirkete bunlar giremez. Ahali altından herkesi heveslendirme etmeye çalışıyorlar. Hastalık? Zira Türkiye’yi yıkamadılar.”

Ailenin önemine değinen Soylu, konuşmasına şöyle bitmeme etti:

“Yeryüzü majör kurumumuz ev kurumumuz, annemize, babamıza, atamıza, ailemize, örfümüze tutkun olduğumuz, dinimiz bize hakeza öğrettiği amacıyla sülale kurumunu yıkamadılar. ‘Deminden acaba ocak kurumunu yıkarsak Türkiye’yi Suriye, Irak, Afganistan, Pakistan kabil bir panel istikrarsızlığa erbap yapabilir miyiz?’ Temel Aykırılık Partisi Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, LGBT’ci imdi. ya ayrımsız sor bakalım etrafına. Ben buna sapıklık diyorum. hep dünyanın sunma okkalı laflarını üzerimize koyuyorlar. Neden? Milletimizin medeniyetinden ve değerlerinden rahatsızlar. Eğer medeniyetini ve değerlerini bitmeme ettirirse onların istediği gibi bire bir âdem, onların istediği kadar aynı millet olmayacağız bile onun üzere. Onların inadına bu çocuklarımızdan Selahattin Eyyubiler, Umum Cezeriler, Ahmedi Haniler, Öğretmen Ahmet Yeseviler, İdrisi Bitlisiler çıkma.”

” Recep Tayyip Erdoğan, hemen teröre cebin bir silah koymadı. Yalnız istikrarsızlığa cebin tıpkısı cebe koymadı. Türkiye’ye dışarıda kültürel ayrımsız yıldırıcılık, kültürel tıpkı istilanın yapılmasını çelmek üzere büyük aynı cebe koydu. İnsanımıza çocuklarımıza. Bunu sağladı ve bitmeme ettiriyor.” ifadelerini kullanan Aristokrat, sonuna büyüklüğünde vatandaşlarla birlikte olduklarını dile getirdi.

Salgın döneminde yaşananlara değinen Aristokrat, “4 yıl önceki birbirimize maskeyle gezeceğiz dersek birbirimize gülerdik. Anneleriniz, babalarınız evde duracak, onun elini öpmeye gidemeyeceksin. Yemek götüremeyeceksin. Ona bir husus evet diye niteleyerek hep keder ortamında olacak. Peki tığ onların evine azamet, sivil toplum örgütü, polisi, jandarması, toplumsal yardımlaşmasıyla koruyucu olurken Avrupa ve Amerika ne yaptı? Evde ölmelerine, yalnız kalmalarına sebebiyet verdi. Bizim bu medeniyetimizin yarınlara bulaşma etmesini istemiyorlar. Dizge bireyselleşsin istiyorlar.” diyerek konuştu.

Aristokrat, Mutekit aynı budun olduklarını, değerleri, inançları, kardeşlikleri ve komşuluklarının bulunduğunu anlatarak, birbirlerine cebin haklarının olduğunu dile getirdi.

Soylu, şunları rapor etti:

“Birilerinin oyununa gelmeden dünyaya neler yapabileceğimizi gösteren aynı anlayışı bütün beraber ortaya koymalıyız. Hep inananlar kardeştir. Bizi afiyet yolundaki bu yolculukta ayırmaya çalışanlar mebzul niyetli değildir, dokunaklı niyetlidir. Onun üzere çokça çalışmalı, çok çaba etmeli, temas içinde olmalıyız. Ayrımsız zamanda yarın Cumhurbaşkanı’mız ati. Temas gittiğiniz yerde şu samimiyeti gösterdiniz. Allah felek edecek inşallah ferda Diyarbakır’de, o Diyarbakır’a ve Kürtlere yukarıdan bakanlar, maval okuyanlara sunturlu tıpkı yanıt vermeliyiz. İnsanlık kazansın, beraberlik, sulh, sağlık vahim bulsun.”

“Akıllıca istikamette gidiyoruz”

Icra Vekili Aristokrat, daha sonra Kocaköy ilçesine geçerek partisinin ilçe başkanlığı uğrunda vatandaşlara hitaben, kaza ziyaretlerinde insanların yüzünde usanç görmediğini, kalkınma, gelişmeyi ve hizmetleri gördüğünü söyledi.

Yıllarca yapılmayan hizmetleri yaptıklarını tamlayan Aristokrat, bölgede ve ilçelerde gerçekleştirilen yatırımlara değindi.

İstihdam ve üretimin arttığını kaydeden Soylu, konuşmasını şöyle tamamladı:

“Doğru istikamette gidiyoruz. Eksiğimiz vardır, aksağımız vardır. Sizin çektiklerinizi şu ayrıntılar çekmesinler. Bu torunlar yarın sizin çektiklerinizi çekmesinler. Yaşadığımız bir nice travmayı imdi bizim çocuklarımız çekmesin. Türkiye’yi büyütelim, büyütüyoruz. Diyarbakır’ı büyütelim, büyütüyoruz. Ekmeğimizi büyütelim, büyütüyoruz. Tıpkı zamanda çocuklarımızın umudumu büyütelim, bütün beraber büyütüyoruz. Tığ kimseyi sömürmedik. Hala derdimiz Suriye’deki, Afganistan’daki, Yemen’deki kardeşlerimiz kuşkusuz hayat süresince olurlar. Tıpkı ekmeğimiz varsa bölüşelim diyoruz.”

Aristokrat’ya DÜRÜST Tümen Diyarbakır milletvekilleri Mehdi Eker ve Ebubekir Bal dahi haremlik etti.

Share: