Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Mahalle Bizim, Cahillik Bizim Programı”nda konuştu: (2)

Reisicumhur Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye’nin son 20 yılının takkadak yüzyıllık eser ve hizmetlerin inşasıyla değil, bir zamanda bin yıllık bağımsızlık ve doğacak mücadelesinin yükseğe taşınmasıyla üstelik tarihe geçecek tıpkısı periyot olduğunu bildirdi.

Reisicumhur Erdoğan, Dalan Spor Salonu’nda planlı “Mahalle Bizim, Bilgisizlik Bizim Programı”nda katılımcılara seslenme etti.

Türk milletinin, terör örgütlerini kazıyıp atarak, huzurunu garanti altına almamış olana defa açmayacağını tamlayan Erdoğan, milletin, yıldırı örgütleriyle branş kolalama yürüyenlere, onların diliyle konuşana, onların değirmenine akarsu taşıyana bırakın bindi olmayı, icabında dünyayı başına yıkacağını söyledi.

Cumhur Reisi Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Benin orduma, benim ordumun askerine hakaret eden, hürmetsizlik eden bu bilinen esas muhalefetin ve diğerlerinin hiçbirine bu ülkede Allah’ın izniyle önceki seçimlerde dersini sunma fena hâlde şekilde verecektir. Bu kalabalık ‘Şüheda fışkıracak toprağı sıksan şehitler/ Canı cananı bilcümle varımı alsın birlikte Hak/ Etmesin bir tane vatanımdan beni dünyada cüda’ diyenlerin ordusudur. Zımnında ordumuza bu yakıştırmaların bedeli ödenecektir. Yargıda bu işin hesabını verecekler. Üzerlerine, üzerlerine gidiyoruz, gideceğiz ve bunlara hakeza meydanı boş bırakmamak kanalıyla ‘Bu belirgin istediğiniz kadar dolaşın.’ diyemeyiz.”

Türkiye’nin zaman ehil olduğu tek imkanın bu millete zer tepsi içinde sunulmadığını vurgulayan Erdoğan, şöyle devam etti:

“Tığ, bin yıldır yaşadığımız bu toprakların herhangi bir karışını kanımızla ve terimizle yoğurarak, yurt haline getirdik. Yüzyıllarca üç ana kara, yedi düveli yönettiğimiz devletlerimizi, bileğimizin gücüyle ve değerlerimize olan bağlılığımızla kurduk, yaşattık. Aynı çağ geçmiş bizleri bu topraklardan kazıyıp alaşağı etmek isteyenlere cebin verdiğimiz Milli Mücadele’yi dişimizle tırnağımızla kazandık. Ülkemize serencam 20 yılda kazandırdığımız her eserin ve hizmetin alelhusus da gerisinde hakeza benzeri azim, hakeza bire bir stabilizasyon, hakeza bire bir çabalama vardır.”

Gençlerin sloganları üzerine Erdoğan, “Muhafazakar devrimcilerin sesi maşallah mehabetli çıkıyor. Anca seçkin kahraman muhafazakar ihtilalci gayrimümkün. Nuri Pakdil’i iyi okursan muhafazakar devrimci olursun.” karşılığını verdi.

“Dününü bilmeyen, bugününü anlayamaz, geleceğini birlikte göremez”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, eski Türkiye güzellemesi yapanların bir tane derdinin, dönemlerin kaosundan, kargaşasından, yokluğundan, yoksulluğundan istifade etmeleri olduğuna işaret ederek, “Demokrasisi gaileli, doğruluk ve hürriyet alanları sınırlı, ekonomisi algın, refah düzeyi ansız, itibarı düşük tıpkı Türkiye talip bu ülkenin da bu milletin da sevdalısı gayrimümkün.” diyerek konuştu.

“Gençler biz size sevdalıyız. Tığ bu millete sevdalıyız.” diye niteleyerek seslenen Erdoğan, şunları aktardı:

“Karın ve mantalite sahibi dizge 20 sene, 30 yıl öncesinin Türkiye’si ile bugünkü Türkiye arasındaki asırlık farkı görür, akseptans valör, tasdik boy bos. Bunun üzere diyoruz kim dününü bilmeyen, bugününü anlayamaz, geleceğini bile göremez. Türkiye’yi bugünlere getirirken gerçekleştirdiğimiz temas devrimle dışarıda ve içeride yıllardır tıkır tıkır işletilen kip haddinden fazla oyunu bozduğumuz için başımıza çok amal geldi. Vesayetle savaş edip dahi milletin desteğiyle bunu kazanan yegâne siyasal ekip biziz, biz.

Birileri kahvesini yudumlarken darbeye maruz minval de şeb sabaha dönmeden milletimizle alay malay on binler, Atatürk Havalimanı’nda hangi yaptık? Bunları akamete uğrattık ve liderine sahip çıkan aynı deneyimsizlik vardı orada, ayrılmadılar, dik durdular. Herhangi Bir kabilinden terör örgütünün amansız saldırısına uğrayıp dahi milletimizle alay malay hepsini birlikte sınırlarımızın dışına püskürten tek hile biziz. Ekonomik tetikçilerin önümüze kurduğu o sayısız tuzağı milletimizle birlikte söküp atan biricik kol biziz. Türkiye’yi içine sıkıştırılmaya çalışıldığı cendereden milletimizle alay malay kurtarıp, dünyanın sunu iddialı ülkeleri arasına çıkartan biziz. Kendisi prangaya vurulmaya çalışılan ayrımsız ülkeyi dünyadaki mazlumların ve mağdurların umudu haline getiren gene biziz. Sözün Kısası ülkemizin akıbet 20 yılı çabucak asırlık ürün ve hizmetlerin inşasıyla değil, benzeri zamanda bin yıllık istiklal ve gelecek mücadelesinin yükseğe taşınmasıyla de tarihe geçecek benzeri dönemdir.”

Erdoğan, gençlerle gelişigüzel henüz nazik, elan degaje, daha derin bir denize yelkenli açtıklarını belirterek, gençlere, “Buna var mıyız? Yedi ay dursuz duraksız, usanmadan başlık konu dolaşmaya var mıyız?” diyerek sordu.

“Türkiye Yüzyılı yemeden içmeden milletimizin değil, bölgemizle ve dostlarımızla alay malay tekmil insanlığın önünde açılan alışılmadık aynı ufkun müjdecisidir.” ifadelerini kullanan Erdoğan, gençlerden, ülkenin cemaat olduğu imkanların kıymetini bilmelerini istedi.

Gençlerden, önlerindeki potansiyelin değerini unutmamalarını de isteyen Erdoğan, “Sizlerden cemaat olduğu vaktin değme anını, enerjinin değme zerresini yeryüzü ferah şekilde değerlendirmenizi istiyorum.” dedi.

Arif Nihat Asya’nın, “Delikanlım bel aldığın çağ atandan/ Yürüyeceksin, budun yürüyecek arkandan” dizelerini hatırlatan Erdoğan, şunları kaydetti:

“Türkiye Yüzyılı’na doğru sizler yürüyeceksiniz, kavim yürüyecek arkanızdan, maziden atiye kurduğumuz köprünün tıpkısı ayağında Melik Alparslan, Osman Gazi, Fatih varsa diğer ayağında de sizler varsınız. Sizlerden bilahare bu mutlu sancağı devralacak nesiller var. İşte bunun amacıyla YANLIŞSIZ Öğür teşkilatlarında görev ahzetmek, SELIM Parti’nin başarısı üzere hizmet etmek elden zatî kariyer, takkadak siyasal üstünlük, çabucak sosyal statü meselesi değildir. AK Fırka’nin güçlenmesi, büyümesi, seçimlerde sandıktan yer aktif şekilde çıkması amacıyla gitmek, sizlerin her biriyle alay malay milletimizin yürek, varlık, bolluk süresince bir geleceğe yürümesi demektir. DOĞRU Öğür’nin kaderiyle ülkemizin ve milletimizin kaderinin bütünleştiğini söylerken işte bunu kastediyoruz.”

Reisicumhur Erdoğan, gençlerle gelişigüzel Arif Nihat Asya’nın “Yakarış” şiirini okudu.

(Bitti)

Share: