UNESCO Acun Mirası Listesi’ndeki Bergama Antika Kenti’nde yürütülen hafriyat çalışmalarında, Antik Çağ’ın Kuş Kahini Karabaş Markos’un mezarı ortaya çıkarıldı.

Firez ve Turizm Bakanlığı Firez Varlıkları ve Müzeler Umumi Müdürlüğü izniyle Bergama Müzesi ve Alman Arkeoloji Enstitüsünce Bergama Antika Kenti’nde ölçülü araştırmalarda kazı bilimi dünyasını heyecanlandıran eskimemiş izlere ulaşıldı.

Araştırmacılar, Asklepion bölgesindeki yüzey çalışmalarında nekropol olarak adlandırılan çukur alanları buldu. Elan evvel definecilerin kaçak kazı yaptığı belirleme edilen nekropolde çıkan ankara taşı bloktaki alfabe ise bir mezarın “Trophimos’un oğlu Markos”a ilişik olduğu yönünde.

Epigrafi (yazıt bilimi) uzmanları, mezar sahibi Markos’un milattan bilahare ikinci yüzyılda muammer “Kuş Kahini” aynı karabaş olduğunu belirledi.

“Augur” adı sunulan ve Roma dünyasında başlıca rolü kehanet olan Markos, kuşların uçuşunu inceleyerek mitolojik tanrıların iradesini yorumluyor, uçuş yönü, uçarken çıkardıkları sesler, kuş türleri kabilinden ayrıntılardan geleceğe ilişik öngörülerde bulunuyordu.

Kuşların uçuş düzenini izleyerek politik meseleler dahil bir nice konuda kehanette bulunduğuna inanılan Markos’un mezarında ise “parfüm şişesi”, “sepici”, “ışık” ile vücutları yağ ve kumdan iletilmek için beğenilen kazıma aleti “strigilis” gibi çukur hediyeleri dahi bulundu.

Kurtarma kazısının peşi sıra Kahin Markos ve ailesine ilgili olduğu melhuz mezarların üstü kapatıldı.

Alman Kazı Bilimi Enstitüsünden Kazı Bilimci Prof. Ulrich Mania, AA muhabirine, uzun süredir Bergama kazılarında çalıştığını ve Asklepion’daki serencam buluntuların de tarihi açıdan nazik ehemmiyet taşıdığını söyledi.

Kazı çalışmalarının beraberinde yüzey araştırmalarının dahi Antika Çağ’ın bilinmeyenlerine mum tuttuğunu nâkil Mania, şu bilgileri verdi:

“Asklepion’dahi 3 sene önceki tıpkı sinsice kazı alanına rastlamıştık. Beş Altı seramik parçası ve beş altı sunturlu taş bulduk. İlk keşiften 2 yıl sonra de Bergama Müzesi ile aynı istirdat kazısı yaptık. Kazıdaki yer eke şeylerden biri taştaki benzeri yazıydı. Bu bire bir çukur yazısıydı ve çukur sahibinin adı veriliyordu. Trophimos’un oğlu Markos. Markos adını zaten biliyorduk. Zira ihtimal bire bir bambaşka kazıda adının geçtiği tıpkı abece bulunmuştu. Gene Asklepion akıllıca tıpkı sunaktı. Orada üstelik Markos yazıyordu. Bu yazıdan Markos’un aynı Augur (kahin) olduğunu biliyoruz. Markos bire bir rahipti ve kuş uçuşundan gelecek zaman için kehanette bulunuyordu.”

Oyuntu binasında 3 ayrı çekmece vardı

Prof. Mania, Markos’un mezarının çaktırmadan hafriyat yapanlar eliyle nakız edildiğini, başka 2 odadaki mezarların ise gür durumda bulduklarını kaydetti.

Antik Çağ’a tarihlenen çok sayıda nekropol olduğunu ancak bu mezarın özel bire bir değeri olduğunu vurgulayan Mania, “Genelde haddinden fazla çukur var ve kime ait olduğunu bilmiyoruz. Belki mızrap, ihtimal tekmil, ihtimal biraz mezar hediyesi bulabiliyoruz amma çukur sahibinin statüsünü bilmiyoruz. Şayet ayrımsız çukur bir kahine, elan yüksek statüdeki benzeri rahibe aitse bu eke tıpkı bilgidir.” dedi.

Mania, dokümantasyonunu yaptıkları buluntulardaki araştırmaların böylelikle hem bölgeye hem tarihe ait şanlı verilere ulaşmayı umduklarını dile getirdi.

En derinde olan mezar Kahin Markos’un

Freiburg Üniversitesinden Kazı Bilimci Jakob Krasel bile yaklaşık 4 yıldır Bergama’daki çalışmalarda görev aldığını ve dünya tarihi açısından derece haiz araştırmalara tanık olduğunu anlatım etti.

Krasel, 7 mezarın bulunduğu alanda genişlik koyu olanının Kahin Markos’a ait olduğu bilgisini verdi.

Kahin Markos kadar koca tıpkısı tarihi kişiliğin mezarını bulmanın coşku verici olduğunu aktaran Krasel, buluntuların Markos ve ailesi hakkında bakir bilgileri ortaya çıkarabileceğine inandığını sözlerine ekledi.