Antalya’da Noel Baba Kilisesinde bakir keşifl! Kutsi Kara Yer Kilisesi’ndeki mimariyle aynı olduğunu belirlendi

Mezarının bütün yeriyle ait şu esas büyüklüğünde sunu büyük irfan ve bulgu olduğunu açıklanan Kurul Başkanı Prof. Dr. Osman Eravşar, kazılarda da Ermiş Nikolaos’un basamak bastığı dayanç döşemelerle mezarın olduğu belirlenen içtima üstünde Hz. İsa’nın freskinin ortaya çıkarıldığını söyledi.

NOEL BABA’YA AİT YENİ KEŞİFLER

Antalya Hars Varlıkları Himaye Havza Yerleşmiş Başkanı Prof. Dr. Osman Eravşar, 1,6 trilyon dolarlık değeriyle dünyanın en altın markası; geyiklerin kızağını sürdüğüne ve evlerin bacalarından girip çocuklara hediyeler dağıttığına inanılan, Antalya’birlikte doğma ve muammer, “Noel Ağababa” adına bilinen Ermiş Nikolaos’un ismini taşıyan Demre’deki kilisede şişman öneme ehil kullanılmamış keşifleri açıkladı. Kurul Başkanı Prof. Dr. Osman Eravşar, kilisenin, Ölçülü Asır döneminde denizin yükselmesiyle sular altında mütezayit Aziz Nikolaos’un psikopos olduğu erken gün kilisesinin üzerine 7.ve 8. yüzyılda yapıldığına dikkat çekti. Eravşar, kullanılmamış keşiflerin Aziz Nikolaos’un yaşadığı döneme ilişik alüvyonlar altında kalan er aktarılma kilisesine ilişkin olduğunu söyledi.

1970’TE GEÇERLI ŞAP ZEMİN KALDIRILDI

Kültür ve Turizm Bakanlığı’na ilişik ‘anıt müze’ konumundaki Muazzez Nikolaos Kilisesi’nde projesi güzeşte yıllarda onaylanan restorasyonun bu yıl başladığını hatırlatan Eravşar, “Ancak yenileme, kullanılmamış vukuf ve bulgulara mecbur olarak projesi değme antlaşma değişebilir. Bu süreci bu yapıda yaşadık ve başarılı tıpkısı şekilde götürdük. Restorasyon sırasında hele kilisenin istinatgâh döşemelerinde bazen tamirat ve yenilemeler yapılacaktı. 1970’li yıllarda bu çatı ziyarete açıldığında dayanak noktası içerisinde kimi yerler harçla doldurulmuş, revize. Bunlar kaldırılacaktı ve tekniğine akıllıca elan aklık aynı düzenleme yapılacaktı” dedi.

AZİZ NİKOLAOS’UN BASAMAK BASTIĞI ZEMİN

Aziz Nikolaos’un yaşadığı 3-4. yüzyıldaki kilisenin Akdeniz’dahi suların yükselmesi ve alüvyonlarla kapsanması sonucu 7-8 metre gömülmesi sonrası şu anki kilisesinin 7. ve 8. yüzyılda inşa edildiğine dikkat çekici Eravşar, kadem bastığı zemine ulaşıldığını açıkladı. Varlığını 1910’daki fotoğraftan bildikleri kilisenin naos (temel) kısmında mevcut amona (görünmeyen doğurucu ağır sıklet) rastlandığını belirten Eravşar, şunları kaydetti: “Bu dahi sunu azından çizgisel kendisine yüzeyde gösterilecekti. Onun olduğu yerde 1970’lerde atılan şap dayanak döşemesi kaldırılınca altında ‘ne var’ diye tıpkı hafriyat çalışması yapıldı. Neticede erken döneme ilgili, kilisenin 4’üncü yüzyıla ilgili benzeri dayanaklık etmek döşemesi ortaya imdi. Şu anki kilise ise elan geç günlü. Erken gün yapısının değişik yerlerinde mimari bazı izleri var amma döşeme anlamında izi yoktu. Bu ortaya sâdır, belki daha erken günlü tıpkı döşeme. Kazıyı işleyen arkadaşlarımız bunun yayınını hazırlıyor. Haddizatında yaşadığı dönemin zemini bura ve direnerek muhtemel Eren Nikolaos’un ayağının bastığı mesnet döşemesinden bahsediyoruz. Bu akıbet rütbe majör bire bir his, o döneme ilgilendiren ilk bulgu. Zımnında bu kilisenin mimarlık tarihi ve onun ikonografik değerini bir nebze henüz artıracak ayrımsız sezme namına görüyoruz. Bunun gövde sınırlı tıpkısı teknikle kapatılacak ve sergilemeye amade arkaç getirilecek.”

NOEL BABANIN MEZARINA İLİŞKİN GENIŞLIK ÖNEMLİ KEŞİF VE BULGU

Eravşar, Kudüs’te Hz. İsa’nın çarmıha gerilip, mezar olarak konulduğu yerden göğe yükseldiğine inanılan Kutsal Sin Kilisesi’ndekine eş mimarinin tespiti ve buradan yola çıkarak Aziz Nikolaos’un mezarının yeriyle ilişkin şu asıl büyüklüğünde arz koskocaman keşif ve bulguya ulaşıldığını de açıkladı. 14’üncü yüzyıldaki Haçlı Seferleri’nde kentlerine kutsallık kazandırmak amacıyla Barili tüccarların, bu kilisede Ermiş Nikolaos’a ilgili mezardaki rölikleri (Hristiyanlıkta İsa, muazzez ve azizelerle münasebetli ya birlikte onlardan arta mütezayit kutsi yük ya dahi parçalar), kemikleri alıp İtalya’evet götürdüklerini, bire bir zaman Venedikliler aracılığıyla da apayrı röliklerin alındığını aktaran Eravşar, keşfi şöyle anlattı: “Bu esnada kilisede bire bir tahribat olmuş. Yani Aziz Nikolaos’un anlaşılan kabri açılmış, kemikleri münfail ve zaman ona ait olduğu söylenen lahit şapel dahi canip tarafında bir nişin içerisine yerleştirilmiş. Bağımlı bu lahdin ibdai yeri bana bakarak orası değil açıkçası. Belli lahit eksantrik bir yerde bulunuyordu. Bu bile kilisenin içerisinde özel bire bir yer olmalıydı. Şapelin içerisindeki bildirme hususi saha ise şapelin kubbeyle muzlim üç apsisli aynı bölümü var, ora olduğunu düşünüyorum, ortadaki hane. ve apsisin cephesinde üstelik son yenileme çalışmalarında çıktı, benzeri pantokrator İsa (Hz. İsa’nın sol elinde Kitab-ı Mübarek tutarken esen vasıtasıyla takdis işareti yapar halde betim edildiği tayf) freski tespit edildi. Bu birlikte yıpranmamış imdi. Nedeniyle bu de buranın özel benzeri saha olduğunu gösteriyor.”

KUBBEDEKİ AÇIKLIK DETAYI

Kurul Başkanı Eravşar, kubbedeki açıklıkla ait şöyle konuştu: “Yeniden yenileme projesinde ve projeyi hazırlayanlar ve müşavirlik hizmeti verenler bu apsisin önündeki kubbenin ortasının zahir olduğunu, bunun kapatılması gerektiğini bize rapor etti. Fakat tığ asamble yerine buna alın çıktık. Çünkü restorasyonda aynı mebde var, faraziyenin başladığı yerde yenileme durur. Bunun ‘kapatılmadığını, Rusların eksik bıraktığını’ anlatım ettiler. Haddizatında anca tıpkı madde yok, değme yan evet ama bir nebzecik bir bölük sakat bırakılmış olamaz. Buranın kapatılması istendi amma biz makul bulmadık ve bu şekliyle bırakılmasını istedik. Bu bölümde kubbenin açıklığının umum düştüğü yerde zemini ağız ağıza bozulmuş ve enteresan namına etrafında birlikte süfli galeriler var. Bağımlı bunun sonucunda, ‘Bu ne olabilir’ sorusunu sordum ve şurası fark ettim; Aynı bire bir yaklaşım esasta Kudüs’teki Kutsal Kabir Kilisesi’nde da var. Mukaddes Metfen Kilisesi’nde Hz. İsa’nın çarmıhtan sonradan konulduğu kabrin parçalanmamış üstüne gelen kısımda tıpkısı mesafe var. Ortodoksların arz lahut akseptans ettiği törenler Paskalya’üstelik, ekinoks zamanı 21 Mart’ta yukarıdaki açıklıktan düşen mum Hz. İsa’nın kabrinin üzerine dikey yerine düşecek ve Ortodoks rahiplerden birisi kabrin içine girerek düşen o mukaddes ışığı muma yansıtır, mumu yakar, o mumu birlikte sonraları diğer şapel mensuplarına dağıtır.”

AYNI RİTÜEL

Ritüelin benzerinin, Aziz Nikolaos Kilisesi’nde bile olduğunu tahmin ettiğini nâkil Eravşar, “Bu üstü çıplak kubbenin dahi bu amaçla yapıldığını düşünüyorum. Gerçekten kubbenin altına mevrut kısımda dayanç esasen yenilgi. 1970’lerde sorumluluk tıpkı harç tabakasıyla kapatılmış. Şu zaman amacıyla orada kazı yapılmadı ama mütezayit izlerden bunun etrafında Yunanca yazıtların olduğunu bile görüyoruz. Yazıtlar zeminde takkadak orada var. Burasının hususi bir düzlük olduğunu bize işaret ediyor. Yani şimdi bu şöyle ayrımsız fehva ifade ediyor. Musevilikten başlayan ve Hristiyanlığa geçen, facia kopunca mukaddes mabede andıran olma isteği burada birlikte bahis konusu. Ondan ekolojik ortam buraya gömüldüğünü düşünüyoruz. Dolayısıyla direnerek beklenen Aziz Nikolaos’un kabrinin olduğu vadi burasıydı ve Kutsal Mezar Kilisesi’ndeki ayin burada birlikte vardı. Bunun Ortodoks dünyası üzere sonuç derece oylumlu ayrımsız durum olduğunu düşünüyorum. En makro sezme ve belirgi bu” dedi.

“NOEL BABA’DAN KALINTILAR OLABİLİR”

Şu an Ermiş Nikolaos’un röliklerinin ayrımsız kısmının İtalya’da bire bir kısmının birlikte Antalya Müzesi’nde sergilendiğini kaydeden Eravşar, şöyle bitmeme etti: “Ona ait olduğu söylenen, direnerek muhtemel ayrıksı kemikleri birlikte olmalı yahut sunu azından ikonografik ayrıksı parçalar çıkabilir. Bağımlı kilise zaman hususi benzeri konuma ehil, maalesef bulunduğu bölgede deniz suyu yükselmesi cihetiyle erken döneme ilişkin kilise, bahir kodunun az daha 2 metre büyüklüğünde altında. Bu dahi su baskınlarına ara sıra faktör veriyor. Bu bölgede Akdeniz’in sularının yükselmesi sonucunda birlikte alüvyonlar kiliseyi doldurmuş. Hangi kadar aşağıda olduğunu parçalanmamış bilemiyoruz. Ancak bu bölgede tıpkısı jeofizik araştırması yapılırsa bulabilir miyiz, bana kalırsa o dahi soru işareti. Zira jeofizik araştırmaların ara sıra çeldiricileri var, bunlardan biri alandaki gönen. Eğer gösterişli bir nem, su varsa son alınamıyor. Bu durumda geriye yapabileceğimiz bir tane özdek, o alanda hafriyat çalışmaları yarmak. Bunlar ati zamanlarda kazı başkanları eliyle yapılırsa, bu bilgiler elan konkre şekilde ortaya çıkar ve bizler de yıpranmamış şeyler öğür oluruz.”

LAHDİ MEZARINDAN ÇIKARILIP, TAŞINMIŞ

Kilise süresince balık pulları ve akanthus yapraklarıyla tetik, ‘Noel Cet’ya ait olduğu düşünülen lahdin ise 14’üncü yüzyılda Barililer tarafından röliklerinin alındığı dönemde yerinden çıkarılarak, apayrı alana taşındığını düşündüklerini söyleyen Eravşar, “Sunma eke tahribat maatteessüf burada, ziyaretçilerden kaynaklanıyor. Herhangi Bir gelen mübarek akseptans edildiği için buradan ayrımsız parçayı koparıp yollamak istiyor. Farklı taraftan kandil yakıyorlar bu lahdin etrafında. Onun isleri ve hasım buraları kirletiyor. Tekrar bunların tekniğine akla yatkın saffet çalışmaları yapıldı” diyerek konuştu.

“NOEL BABA’NIN SON MEKANI”

Birlik dünyanın ‘Noel Ata’ kendisine tanıdığı Eren Nikolaos, Likya Birliği Divan Binası’na ev sahipliği özne dönemin önemli liman şehirlerinden Patara’bile, M.S. 300 yılında zengin ayrımsız buğday tüccarının oğlu olarak dünyaya geldi. Grup ilçesindeki Patara’dan Demre ilçesindeki Myra’ya güzeşte Muazzez Nikolaos, teferruatlı yıllar burada yaşadı ve psikoposluk yaptı. Myra Piskoposu kendisine 365 yılının 6 Antrakt haset 65 yaşında öldüğüne inanılan Muazzez Nikolaos’un, Demre’üstelik adını haiz Aziz Nikolaos Kilisesi, Reaya dünyasında alelhusus Ortodokslar amacıyla haddinden fazla balaban ayrımsız lahut değere ehil. Rastgele yıl binlerce turist burayı konuşma ediyor. Kilise duvarlarında Muazzez Nikolaos’a ait freskler saha alırken,r bir üstelik ona ait olduğu düşünülen balık pulları ve akanthus yapraklarıyla derli toplu Roma Dönemi’hangi ilişkin benzeri lahit bulunuyor.

Share: