Ailesinin kalıtımsal hastalığı Akdeniz anemisini kemik iliği nakliyle yendi

Ablasını Akdeniz anemisi (talasemi) hastalığından kaybeden, kendisi de bu rahatsızlığına vabeste gelişen siroz hastalığına alın yaşam mücadelesi veren 12 yaşındaki Yusuf Ferhan Kaya’nın yüzü, kemik iliği nakliyle güldü.

Şanlıurfa’üstelik akrabalık bağı mevcut Fatma ve Abdülkadir Kayaç’nın 1993’te dünyaya gelen kızları, Akdeniz anemisi dolayısıyla hayata tutunamadı. Çiftin sonraki yıllarda doğan 5 çocuğundan 3’üne bile aynı çor teşhisi konuldu.

Ablası ve ağabeyiyle tınlamalı soluk nakilleri veren ve ilaçlarla yaşamını sürdüren 12 yaşındaki Yusuf Ferhan Kayaç’nın karaciğerindeki büyümenin arkası sıra siroz olduğu belirlendi.

Kemik iliği nakli üzere sıraya alınan Kaya’ya müjdeli bili, orak ayı ayında geldi. Liyakatli sabık operasyonun arkası sıra hücreleri nefes üretmeye başlayan Kaya, sağlığına kavuşarak taburcu edildi.

Uygun ilik bulunduğunu rüyasında gördü

Yusuf Ferhan Kayaç, AA muhabirine, makul kemik iliği bulunması sürecinde umudunu on paralık yitirmediğini belirtti.

Uygun iliğin bulunduğu haberi geldiğinde kendisinin uykuda olduğunu anlatan Kaya, “Rüyamda bir koca geliyordu. Bana ilik veriyordu, ego bile iyileşiyordum. Gidiyordu, dur diyecektim. Sonraları annem beni uyandırdı.” dedi.

Kayaç, uyandıktan sonraları annesinin müjdeli haberi verdiğini ve rüyasının kısa sürede gerçeğe dönüştüğünü vurgulayarak, “Kendimi haddinden fazla gür hissediyorum. Imdi çağ almaya gitmeyeceğim, seçme yeri gezebileceğim. Dışarı çıkıp oynayacağım. Mızrap iliği nakli olmayı bekleyen arkadaşlarım umutlarını kaybetmesin. Hastanedeyken ‘Ben iyileşeceğim.’ diyordum.” ifadesini kullandı.

“Yusuf’a sarılınca dünyalar benim oluyor”

Anne Fatma Kayaç, eşi ile akraba olmaları dolayısıyla 6 çocuğunun 4’üne Akdeniz anemisi teşhisi konulduğunu ve ilk çocukları hayatını kaybettiğinde çok üzüldüğünü söyledi.

Yusuf için doktorların ve ailenin haddinden fazla çabalama gösterdiğine işaret eden Kaya, “Hazar hocam ve ekibinden Allah razı olsun. Yusuf’un kullandığı ilaçlar azaldı, 3 aydır dem almıyor. Rabb’im herkese kader etsin. Saçı dahi çıktı. Bundan Sonra haddinden fazla bahtiyar. Yusuf’a sarılınca dünyalar benim oluyor. Oğlum nakil olmasaydı siroz hastalığından kaybedebilirdim.” diye niteleyerek konuştu.

Abla ve ağabeyi da umutla bekliyor

Pediatrik Kan Bilimi Uzmanı Prof. Dr. Hazar Malbora bile Akdeniz anemisi tedavisinin mızrap iliği nakli yapılmadığı takdirde dirlik boyu sürdüğünü anlattı.

Uzun zamandır takibinde olan Yusuf Ferhan Kayaç’nın 2 yıla andıran süredir mızrap iliği nakli olmayı beklediğini dile getiren Malbora, şunları aktardı:

“Bu hastalara 3-4 haftada benzeri transfüzyon yapılması geçişsiz. Hastaların ruh ve karaciğer kabil organlarında çıpa birikimi oluyor. Bu da biriktiği organa zarar veriyor. Bu nedenle hastalar 2 yaşından itibaren merhem kullanıyorlar. Karaciğerinde biriken çipo, kritik sürece, uzuv yetmezliğine götürüyordu. Elimizi acele tutmaya çalıştık. TÜRKÖK’ten tekmil düzenli vericisi çıktı. Nakli yaptık. Maatteessüf ablası ve ağabeyi üzere daha ağır ezgi kemik iliği vericisi bulunamadı. Umarım yeryüzü gücük sürede bulunur.”

Malbora, Yusuf gibi çokça sayıda çocuğun umutla makul kemik iliği beklediğine belen ederek, 18-50 yaş aralığındaki herkesin Türk Kızılay yoluyla TÜRKÖK’e mızrap iliği bağışında bulunabileceğini hatırlattı.

Share: