Kahramanmaraş’ta 65 yaşındaki Meryem Muttalipoğlu, trafik kazası sonucunda belden aşağısı tutmayan eşi Selahattin Muttalipoğlu’na 37 yıldır süt kuzusu kabilinden bakıyor.
Onikişubat ilçesi Osmangazi Mahallesi’nde yaşayan 5 yavru annesi Meryem Muttalipoğlu, 1985 yılında trafik kazası geçiren ve kaymakamlık sonrasında belden aşağısı tutmayan 70 yaşındaki eşi Selahattin Muttalipoğlu’na yıllardır bıkmadan gözü gibi bakıyor.
Eşini haddinden fazla sevdiğini söyleyen Meryem Muttalipoğlu, “Eşim gidiş geliş kazası geçirdi. 37 yıldır eşime çağa kabil bakıyorum. 5 çocuğum var. Eşimin başımda yeri var, bebek kabil bakıyorum. Sabahleyin kalkıyoruz beraber namazlarımızı kılarız, suyunu veririm abdestini alır, Kur’an-ı Bonkör’i dahi kari. Ego kendisi uyuyana kadar kahvaltısını hazırlarım beraber kahvaltımızı yaptıktan bilahare ben habbe işini yaparken kendisi Kur’an-ı Koçak okumaya bitmeme porte. Dünya ayrımsız yana, eşim tıpkısı yana. O büyüklüğünde çok seviyorum. Rabbim sevdirmiş. 49 sene benzeri yastığa saksı koyduk ve henüz yeni evlenmiş gibiyiz” ifadesini kullandı.
“Cenabıhak benim ömrümden alsın eşime versin” diyen Selahattin Muttalipoğlu, ” Malatya’ya giderken benzeri ilçe sonucu belim kırıldı. Kuşaktan hor tutmuyor. 37 yıldır birlikte eşim bana bebek üzere bakıyor. 1967 yılında güreş yapmaya başladım. Ilçe olana büyüklüğünde 1985 yılına kadar güreş yaptım. Ancak kâffesi hile oldu. Şayet eşim olmasaydı bu hayatı idame yol açmak mümkün olmazdı. Tanrı ondan razı olsun. Bir sözümü hala iki yapmıyor. Çayım olsun, kahvem olsun, yemek ve mihman konusunda çokça titiziz. Gelen misafirlerimize elimizden geldiğince hizmetimizi yapıyoruz. 1973 yılında evlendik. Eşimle bugün evlenmişiz kabilinden birbirimize saygılı, sevgili, izzetli ve ikramlıyız. Birbirimizi haddinden fazla seviyoruz ve Rabbim bu sevgimizi sonsuz eylesin. Şimdiki evlilikler, evlilik değil kabil. Birbirini sevmiyor, birbirini saymıyor, birbirlerine izzet, hürmet yapmıyorlar. Oyuncak olmuşlar. Zaman evleniyorlar yarın ayrılmaya kalkıyorlar. Bu elbet evlilik, bu zahir yuva, bu lacerem bahtiyarlık? Eşler Allah’ın emanetidir ve ona sunu dolgunca şekilde bakılması gerekiyor. Ona tevakki etmek izah etmek, ona sadakat yayımlamak gerekiyor. Namına, çocuklarına, evine benzemek gerekir” dedi. – KAHRAMANMARAŞ
